Zazacayla nasıl tanıştım
Blog
17 Ağustos 2023
0:00
0:00

anahtar kelimeler

metin

Yirmi yaşıma dek Zaza diye bir şey duymamıştım. 1977 olmalı, Diyarbekir-Mardin minibüsü tıklım tıklım, şoför herkesle Kürtçe konuşuyor, bize döndü, yakındı. Araplar “ğol ğol ğol” Arapça konuşur, Zazalar “dıy dıy dıy” Zazaca konuşurmuş. Saygısızlıkmış. Vatandaş herkesin bildiği bir dili konuşsun!
2002’de Selçuk Cezaevinde komşu koğuşa profesyonel katil arkadaşlar geldi. Biri Siverekliymiş. Hayatımın hatasını yaptım, “Olm sen Kürtsün, bunlarla ne işin var” deme gafletinde bulundum. Ondan sonra üç ay boyunca durup dinlenmeden bana neden Zazaların asla Kürt olmadığını, ne kadar medeni olduklarını, aile ilişkilerinin — Kürtlerin aksine — düzgün olduğunu, karılarını dövmediklerini, dilin de büsbütün ayrı bir dil olduğunu anlattı. Tam inanmasam da etkilendim tabii.
2005’te Nemrut Dağı krateri içinde korucuların gece baskınına uğradık. Delik deşik edilme ihtimaline karşı adamlara rakı ikram ettik. İkinci kadehte, başlarındaki adamın Mutki Zazalarından olduğu ortaya çıktı. Yanındaki adamlar Kurmanciymiş, onlara rakı vermemizi istemedi. Laf aramızda kalsınmış, “Kürtlerin kafası çalışmaz”mış. Ben demiyorum bunu, adam öyle söyledi.
Daha sonra Dersim Zazalarından değerli dostlarım oldu. Zazacanın etimolojik sözlüğü üzerinde çalışıyorlarmış. Teknik konularda elimden geldiğince yardımcı olmaya çalıştım. O vesileyle Zazaca ile Kurmancinin tarihi ve yapısal farkları konusunda epey bilgilenme fırsatı buldum.
2015’te Söke Cezaevinde koğuş başımız Siverek Zazalarındandı, İzmir Torbalı’da orta çaplı bir mafya lideriydi. Torbalı’da Kürtlerle nasıl mücadele ettiklerini ve onlara nasıl mevzi kaptırmadıklarını haftalar boyu etraflıca anlattı. Sonra aramızda epik bir kavga koptu. O benim kaçak SİM kartımı ihbar etti, ben onu Denizli Cezaevine sürgün ettirdim.
Şirince’de aynı aileden, ikisi kız, biri erkek, üç kardeş yıllarca yanımızda çalıştı. Bingöl Adaklı’lıydılar. Babaları Kürt, anneleri Zazaydı. Adam anneyi kaçırmış, yıllarca eziyet etmiş, sonra beş çocuğuyla kapı dışarı atmış. Onca yıl geçmesine rağmen kadın Kürtçeyi pek öğrenememiş, evde zaten adamın yanında konuşmazmış. Bizimkiler annelerinden yanaydı. Ben de iki kez köylerini ziyaret ettim, bir gece evlerinde misafir kaldım.
Bildiklerim bundan ibaret.
Zazalar Kürt müdür değil midir konusunda hiçbir tarihte bir kelime söylemedim. Milliyetin ne kadar karmaşık ve çok katmanlı bir hadise olduğunu benden iyi kimse bilemez sanırım. Ayrıca benim üstüme vazife değil. Kürdüz diyorlarsa Kürttürler, değiliz diyorlarsa değildirler. Bana ne?
Millet dediğin şey bir ortak mit — efsane — yaratma çabasıdır. Kürtler bir öykü anlatmaya çalışıyorlarsa kendi bilecekleri şey. Bazı Zazalar ayrı bir öykü anlatmaya çalışıyorlarsa o da kendi bilecekleri şey. Bana giren çıkan yok.
Bir süredir o yörelerin tarihini 19. yüzyılda yazılmış Ermenice kaynaklardan köy be köy takip etmeye çalışıyorum. O devirde Zaza diye bir kavram katiyen yok, Bingöl’ün, Dersim’in, Varto’nun bütün köylerine sıradan ‘Kürt’ demişler. Bu yerlerin sonraki toplumsal evrimini anlamaya çalıştığın zaman böyle olması büyük handikap. Peki Zazalara Kürt demeleri doğru mudur yanlış mıdır? Ne kadar anlamsız bir soru!
Zaza dili konusunda 2009’du galiba, biri bana soru sordu, ben de ayak üstü cevapladım. İtiraz edenler olunca Taraf gazetesindeki köşemde üç gün süren bir yazı dizisiyle meramımı anlatmaya çalıştım. Özetle dedim ki, güncel dilbilim literatüründe, karşılıklı sözlü anlaşmaya izin vermeyen lehçeler ayrı dil sayılır. Bu açıdan, Zazaca ile Kurmanci iki ayrı dildir. Basit bir tanım meselesi.
Esasen lehçe (diyalekt) ile dil farkı çok gıllıgışlı bir konu. Bariz siyasi boyutları olan, salt teknik tanımlara indirgenemeyecek bir mesele. İtalyanca ile İspanyolca ayrı dil midir lehçe midir? Onlar ayrı dilse Venedikçe neden ayrı dil değil? Yüksek Almanca ile İsviçre Almancası niye ayrı dil değil? Neden İngilizler Hollanda diline “Almanca” (Dutch) adını veriyorlar? 20. yüzyıl başına dek Norveççe diye Dancadan ayrı bir dil yokken şimdi niye var? 1991’e dek Belarusça diye bir dil yokken şimdi niye var? Montenegrincede birkaç düzine kelimenin telaffuzu biraz farklı diye Sırpçadan ayrı bir dil sayılması, patates çipsi poşetlerinin üstüne Sırpça Montenegrince ayrı ayrı izahat yazılması hak mıdır, vs.
Neden Zazaca ayrı dildir diye ısrar ettim? İki sebep var galiba. Bir, global trendlere uyum meselesi. Bugünkü dünyada alabildiğine ince bir şekilde dilleri ayırma yaklaşımı rağbet görüyor. Ayıptır söylemesi, bu konuda otorite sayılan Ethnologue listesine göre, Kuzey Zazaca (Kırmançki, Dersimce) ile Güney Zazaca ayrı diller. Bizim dilimiz olan Batı Ermenicesi ile Ermenistan’ın dili olan Doğu Ermenicesini de ayrı dil olarak kategorize etmişler. Bu sonuncusuna ben de can u gönülden katılma eğilimindeyim. Hakikaten sinir bir şey.
İkincisi, malum çevrelerin Özbekçeyi, Kırgızcayı, Yakutçayı ‘Türkçe’ diyerek bir siyasi ideolojiye mal etme çabası öteden beri beni rahatsız eden bir şeydir. Onu reddederken, Kuzeydoğu İrani dillerin kuvvetle ayrışmış birkaç şubesini tek dil saymak tutarsızlık olurdu. Onun için şey ettim.