Yeni dinler nasıl çıkar, eskiler neden eskir
Pazar Sohbeti (Düzenlenmiş)
9 Ocak 2022
0:00
0:00

anahtar kelimeler

metin

Mehdilik, peygamberlik vs. kariyeri yapmak isteyenlere tavsiyeleriniz nedir?
Bana öyle geliyor ki bu devirde kendine, kendi misyonuna samimi olarak inanan ve bunun üzerine bir mit kurabilen ve bir miktar kişisel karizmaya ve etkileme gücüne sahip olan insanlar çok kolay yeni din kurarlar. Çünkü insanlar buna aç. Mevcut dinler ihtiyaca cevap vermiyor. Batı Hristiyanlığı alayü vala ile çöktü. Doğu Hristiyanlığı toplum yaşamının yüksek ve yakıcı boyutlarından elini eteğini çekti, nostaljik bir ev dini olmakla yetindi. İslam ve Hinduizm hala çok ses getiriyorlar, ama çıkardıkları sesler canlılık belirtisi midir, ölüm hırıltısı mıdır, emin değilim, kestiremiyorum.
İnsanlar anlatılarıyla yaşarlar. Anlatı yani mit, mythos. İnsanlar ekmek peynirle yaşamaz, kendilerine anlattıkları öykülerle yaşamına anlam verir. Sen kimsin kardeşim diye sorduğunda hazır öyküleri vardır. Ben peygamberimin yüzü suyu hürmetine yaşıyorum. Ben bilimi ve aklı geliştirmek amacıyla insanlara hizmet etmek istiyorum. Ben sosyalizm için mücadele ediyorum. Ben Japon milletinin kahramanlığını sürdürmek ve gelecek kuşaklara aktarmak için yaşıyorum. Ben birtakım değersiz yeşil kağıt kuponları biriktirmek için yaşıyorum. Tüm insanlar böyle bir masal dünyasında yaşarlar. Özellikle bilime çok önem verdiğini söyleyenler. Bugün masallara her zamankinden fazla ihtiyaç var. Çünkü piyasadaki masallar çok bayatladı, yıprandı, cılız kaldı. Güçlü bir masal ortaya koyabilenler, kişisel çekicilik denilen o tanımlanamaz unsura da sahipseler eğer, alırlar malı götürürler. Çağ bir peygamberler çağıdır. Muhammed de hatırlarsanız, yüzlerce peygamberin zuhur ettiği bir ortamda yetişmişti. Neden öbürleri sönüp giderken o başarılı oldu? Biraz şans, biraz karizma, biraz da savaş gelirinden yüzde seksen temettüydü gibi geliyor bana.
Yeni din önermeye niyetliysen ilk gözeteceğin ilke, perdenin arkasında kalacaksın. Direkt görmeyecekler seni. Işık ve ses efektleri arasında, esrarengiz bir şekilde görünüp kaybolacaksın. Kolay anlaşılır şeyler söylemeyeceksin. Öykünü sen anlatma, bırak müritlerin anlatsın. Çünkü peygamberlik bir mit yaratma sanatıdır. Kendin değilsin önemli olan, mitindir. Bırak mitin alsın başını gitsin.
İkincisi, verdiğin mesajdan herkes kendine uyan bir pay çıkarabilmeli. Sınırları belli bir mesaj verdiğin zaman, o sınırların dışında kalan herkes ve her şey sana yabancı kalır. Oysa kutsal kitapların büyük marifeti, binlerce yıl boyunca insanların o metinlerde her duruma, her topluma, her görüşe, her ahlaki pozisyona uygun bir şey bulabilmesidir. Çelişkiden korkma. İnsanlar çelişkiye bayılır. Şu nesne aktır ama aynı zamanda karadır diye anlatırsan, akçıları da memnun edersin, karacıları da memnun edersin. En sivri zekalıları çıkar, aslında Peygamber Efendimiz gri demek istemiş diye tefsir ederler. Bu sefer açık gricilerle koyu griciler kavgaya tutuşur.
Kurumsal altyapıyı da ihmal etmemen lazım. Din bir örgütlenme işidir. Otoriteyi koruman lazım. Gelir kaynakları yaratman lazım ki işe yarar kadro istihdam edesin. Cezaların sert ve kesin olması lazım ki müritlerin yoldan sapmasın. Senin bizzat ceza verir görünmen yahut oturup muhasebeyi teftiş etmen yakışık almaz. Onun için kötü polis görevini üstlenecek bir teşkilat başkanı edinmen şarttır. Stalin’siz Lenin olmaz. Ömer’siz Muhammed olmaz.
Gerçi şaşmaz kuraldır, bir süre sonra teşkilat başkanı bütün ipleri ele geçirir, seni kenara iter. Direnirsen öldürebilir bile. Ama olsun, zararı yok. Önemli olan sen değilsin çünkü, mitindir. Mitine halel gelmesin yeter.