Şurası hala bir gerçek ki, toplumda seçkin pozisyonda bulunabilmek için, yani toplumda başkalarının kölesi değil kendi kararlarını verebilecek bir insan olmak için üniversite eğitimi hala maalesef şart görünüyor. Evet, üniversiteler cahil insan yetiştiriyor. Gitgide vahimleşen, ciddileşen, radikalleşen bir cehalet üretme merkezi olarak işliyorlar. Sadece Türkiye’den söz etmiyorum. Amerika’nın, Birleşik Krallık’ın, Fransa’nın en iyi üniversiteleri de aynı durumda diye düşünüyorum. Fakat toplumdaki konumları açısından henüz radikal bir değişiklik gerçekleşmedi. Bu okullardan çıkan, dünya hakkında, yaşam hakkında şaşılacak kadar ham olan insanlar her şeye rağmen özel sektörde, kamu sektöründe, bilim sektöründe, entelektüel sektörlerde karar verici pozisyonundalar. Çocuklarımı bu fırsattan, bu ayrıcalıktan mahrum etme sorumluluğunu ben alamam diye düşündüm.