Ukrayna neydi, ne oldu
Pazar Sohbeti
20 Mart 2022
0:00
0:00
anahtar kelimeler
metin
Tarihte Ukrayna diye bir ülke, bir ulus var mıdır?
Tarihte Adana diye bir ülke, bir ulus var mıdır? Rumeli Türkleri ayrı bir millet midir? Allah göstermesin savaş çıkar da Trabzon ile Rize yabancı bir devletin himayesi altında ayrı bir devlet olursa oranın halkını kaç sene sonra ayrı ulus sayacağız? Otuz yıl yeter mi? Yüz yıl yeter mi?
Ukrayna’nın eski adı Rusya’ydı. Çünkü asıl Rusya, Ukrayna’dır. Bir kere buradan başlayalım. Kiev ülkesi, asıl Rus adının tescilli sahibidir. Moskova çakma Rus’tur. Osmanlı terminolojisinde de biliyorsunuz Çarlar devletine Rusya denmez, Moskof denir. Kiev ve onun batı çevresi asıl Rusya’dır. Sonraki devirlerde ise Küçük Rusya diye anılırdı. Bu bir.
Orta Çağlarda Küçük Rusya Polonya devletinin egemenliği altına girdi. 17. yüzyıl ortalarında ise Polonya’nın hiçbir zaman tam kontrol altına alamadığı doğudaki sınır ülkesi, Ukrayna yani ‘uç beyliği’ adı verilen bölge Polonyalılara isyan edip Moskova’nın yörüngesine girdi. Böylece Polonya güdümünde bir batı bölgesi, ya da Rutenya ile, Moskova’ya biat eden bir doğu bölgesi, yani asıl Ukrayna oluştu. Bu ikincisi Kiev kenti ve Dieper’in batısındaki ülkedir. Bunun doğusu, yani şimdi Donbas denilen kısmın Ukraynalılıkla hiçbir ilgisi yok. Oraları Osmanlı ve Kırım Hanlarının sınır ülkesiydi. 18. yüzyılda Rusya fethetti, Rusları iskan etti, Novorossiya yani Yeni Rusya adını verdi. Lenin zamanında çok yanlış bir kararla orası da Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne eklendi.
Demek ki üç ayrı bölge var. Polonyalıların yönetiminde Rutenya, Ruslara tabi asıl Ukrayna, bir de öz be öz Rus kolonisi olan Novorossiya.
19. yüzyılda bütün Avrupa modernleşip kalkınırken Polonya’nın ve Polonya dağıldıktan sonra Avusturya’nın yönetiminde olan batı bölgesi Avrupalılaşma eğilimleri gösterdi. Katolik dini bu bölgede etkili oldu. Kültür olarak kendini daha ziyade batıya yakın hisseden bir ulusal duygu ortaya çıktı. Derken Rutenya’lı Ruslar, Rus yönetiminde yaşayan kardeşlerie özenip Ukraynalılık adını ve kimliğini benimsediler. Milli heyecan Rus sınırının berisinde, Kiev ve Harkov taraflarında da entelektüel kesimi etkilemeye başladı. Bunun siyasi konjonktürden doğan, alabildiğine yapay bir milli kimlik olduğunu göz ardı etmemelisiniz. Birtakım gelenekler, kültürel anılar, yerel ve bölgesel semboller belki mevcuttu eskiden beri. Bu bölgede konuşulan Rusça, Rusya Rusçasından farklı bir lehçeydi. Ama ayrı bir dil sayılabilir mi? O çok şüpheli. Ayrı lehçe desek daha doğru olur. Çünkü karşılıklı olarak birbirini yüzde doksan oranında anlayan iki dil Ukrayna Rusçası ile ve Rusya Rusçası.
Merkezi Lvov kenti olan Batı Ukrayna, Bolşevik ihtilali sırasında iç savaşın tarafı oldu, Kızıl Ordu’ya karşı savaştı. Sonra bir şekilde yenildiler ve 1918’de Sovyetler Birliği’ne dahil olmak zorunda kaldılar. Yeni Ukrayna SSR’de Batı Ukraynalıların eğırlığını azaltmak için Ukraynalılıkla ilgisi olmayan Donbas illeri ve Odessa da cumhuriyete eklendi. Bunla yerinmeyip 1956’ydı galiba, Rus imparatorluğunun tacındaki mücevher olan Kırım’ı da Ukrayna’ya hediye ettiler, çağımız Sovyet çağı, aramızda ayrı gayrı mı olur diyerek.
Bir devlet olarak Ukrayna, 1991’den önce hiçbir zaman var olmamış bir yerdir. Diplomatik dengelerin ve gerekliliklerin sonucunda yaratılmış bir devlettir. Rusçanın bir lehçesinden türetilen Ukrayna dili Sovyet döneminde eğitim kurumları yoluyla geliştirilmiş ve farklı kökenlerden gelen halka empoze edilmiştir. Buna rağmen 1991’e gelindiğinde Ukraynalıların ezici çoğunluğunun kültür dili Rusçaydı. Yüksek eğitim dili, yayın dili, sinema dili Rusçaydı. Şimdi rakamı unuttum ama cumhuriyette Rusça yayınlanan kitap sayısı Ukraynaca kitapların birkaç katıydı. Bağımsızlıktan sonra dayatmaya çalıştıkları Ukraynaca zorunluluğu Ukrayna ulusunun kültür elitinin yok edilmesi sonucunu doğurmuştur. Çünkü o elitin dili Rusça idi. Rus dili kamu alanından silinince onlar da silindiler. Ve mafya babaları ile televizyon soytarıları dışında yerlerine konan bir şey olmadı.
2008’den ve özellikle 2014’ten sonra durum daha da vahim bir hal aldı. Ukrayna Rusya’yla zıtlaşmaya başladığı noktadan itibaren Ukrayna halkının Rus dilli ve Rus kökenli olan üçte birinin Ukrayna ulusal idealine sadakati sorgulanır olmaya başladı. Doğu ve güney illerinde halkın ezici çoğunluğunun ana dili Rusça. İlaveten, eski rejimde eğitim görmüş, belli makam ve mevkilere gelmiş olan herkesin ortak dili Rusça. Pek çok insanın Rusya’yla akrabalık bağları, ticari ilişkileri, alışkanlıkları var; belki yıllarca Moskova’da çalışmış, sonra emekli olmuş, memlekete dönmüş, bu tür kişisel bağları var. Homojen bir Ukrayna milliyeti yaratılacaksa, bu insanlar potansiyel vatan haini olarak görülecektir. Kontrol edilmeleri, zapturapt altına alınmaları gereken insanlardır; potansiyel düşmandır. Dolayısıyla Ukrayna ulusal varlığını yaratmak için gerek doğrudan doğruya devlet eliyle, gerekse bazen devletin yapamayacağı birtakım pis işleri yerine getirecek yarı terörist teşkilatlar vasıtasıyla, yani Ülkü Ocakları gibi, köy korucuları gibi oluşumlar vasıtasıyla, ben Rus’um yahut hem Ukraynalı hem Rus’um diyen insanları hizaya getirecek tedbirlerin alınması gerekti. Ukrayna Nazileri, Azov Tugayları vesaire bu ulusal asimilasyon projesinin zorunlu birer parçasıydı. Terör ve şantaj yoluyla ülkeyi hizaya getirmeye çalıştılar.
Üç benzemezden bir tane ulusal devlet yaratacaksan eğitim organlarının, propaganda organlarının, polisin, siyasi teşkilatların ve mafya teşkilatların hep beraber seferber olması gerekir. Bu insanları ister tatlılıkla, ister zorla Ukraynalı yapman gerekir, aksi halde sistemi ayakta tutamazsın. Bu yaşandı Ukrayna’da son yıllarda. Ve bu belalı sürecin alabildiğine düşmanlık ve zorbalık üzerine kurulması için Amerikalı dostları ellerinden geleni artlarına koymadılar. Ukrayna rejimini silahlandırdılar, örgütlediler ve çok iyi bildikleri yöntemlerle bir düşmanlık ideolojisinin yerleşmesine ellerinden gelen yardımı yaptılar. İktidarı da ele geçirdiler bir darbeyle.