Türkiye’de bürokratik yapının zayıf noktası nedir
Pazar Sohbeti
12 Temmuz 2020
0:00
0:00
anahtar kelimeler
metin
Türkiye Cumhuriyeti bürokrasisini acımasızca eleştiriyorsunuz. Sizce Türkiye gibi bir toplum, var olandan başka bir şekilde yönetilebilir mi? Bu anlamda, Türk bürokrasisi rasyonel bir yapı değil midir?
Türk devlet aklı, bürokratik düşüncenin dar kalıpları çerçevesinde rasyoneldir. Koşulları ve yöntemleri rasyonel bir şekilde algılar. Fakat daha geniş bir açıdan bakma alışkanlığına sahip değildir. Entelektüel donanımı buna yeterli değildir. Daha vahimi, bürokratik ve teknokratik çerçeve dışında daha geniş açıdan olaylara bakabilecek olan bir entelektüel sınıfına sahip değildir Türkiye. Öyle bir sınıf yoktur veya pek cılızdır, olsa da yönetici kadroların o sınıfla bir diyalogu yoktur. Dolayısıyla devlet yönetimi, bilhassa dış politika alanında, mekanik anlamda rasyonel de olsa, büyük dinamikleri kavramakta, farklı ihtimalleri değerlendirmekte yetersizdir.
Tersi de maalesef doğru. Yani devlet memuru olmayan ve emir komuta zinciri içinde görevini yapmak dışında bir bakış açısına sahip olabilen insanların da Türkiye’de devlet işleriyle alakaları yoktur. Devlete ilişkin bilgileri de yoktur. Barlarda, kafelerde kulaklarına çalınan boş ideolojik sloganlar dışında haberleri yoktur.
Hayatınızda Türkiye’de orta ve üst düzey bürokratlarla yahut askerlerle, komutanlarla muhatap olmuşsanız bu söylediklerimi net olarak görürsünüz. Bunlar yaptıkları görevin dar sınırları içinde az çok akıllı insanlar, yaptıkları işi bilen insanlar. Fakat vizyon denilen şeyden yoksunlar. Bir entelektüel derinlikleri yok. Kitap okumamışlar, ciddi bir eğitim görmemişler. Eleştirel düşünmeye alışık değiller. Emir verilir, emri yaparlar.
Emir verildiğinde verilen emrin yapılması kısa vadede bir avantajdır. Bir emir verdiğimde aşağıdakiler ölme pahasına bunu yerine getirecekler diye güvenebiliyorsam eğer, bazı muharebeleri kazanırım. Rutin ve sıradan işleri belki sorunsuzca yürütürüm. Ama işler sarpa sardığında, işler tahmin edildiği gibi gitmediğinde, farklı farklı durumlarla karşılaşıldığında, evdeki hesap çarşıya uymadığında, lazım olan beceriler başkadır. Yerel kararları alan uygulayıcıların zeki ve esnek olması, kendi kendilerine karar verebilmeleri, hızlı bir şekilde ortak aklı düşünüp onun gerektirdiği kararları anında verebilmeleri gerekir. Uzun vadede, yani stratejik planda asıl büyük güç odur. Taktik alanda emir komuta zinciri etkili olabilir. Stratejik alanda aksine bir zaaftır ve Türkiye’nin ve Türkiye gibi ülkelerin en büyük sıkıntısı da her zaman bu olmuştur: Yeterli sayıda kendi kafasına ve kendi zekasına sahip olan bireylerin mevcut olmaması.