Türkiye Covid’le mücadelede başarılı mı
Pazar Sohbeti
3 Mayıs 2020
0:00
0:00
anahtar kelimeler
metin
Sizce Türkiye denildiği gibi virüsle başarılı bir şekilde mücadele ediyor mu?
Valla bu virüsle ilgili anlatılan hiçbir şeye inanmıyorum. Aklınız varsa siz de inanmazsınız.
Şu soruya cevap verilmeden ben başka hiçbir konuda akıl yürütme taraftarı değilim. Brezilya ile Amerika Birleşik Devletleri benzer nüfusa sahip iki ülke. Brezilya 200 milyon, ABD de 300 milyon civarında. Amerika’nın sağlık sistemi Brezilya’nınkinden daha gelişkin, dünyanın en iyi hastanelerine, en kalifiye tabiplerine sahip olmakla övünüyorlar. Acayip tedbirler aldılar. İnsanların sokağa çıkması yasak, ulaşım yok, eyaletler arası seyahat yok. Brezilya ise inadına hiçbir şey yapmadı, hiçbir tedbir almadı. Başkan çıktı her Allahın günü kalabalıkların içine girip onlarla şapur şupur öpüştü. Sonuç nedir? Sonuç Amerika’da koronavirüsten ölüm sayısı Brezilya’nın on katı. Hadi bakalım açıklasın bunu ateistler. Bu hadise açıklanmadan, bu konuda söyleyeceğimiz her şey boş laftan ibarettir.
Belli ki iki taraftan en az biri feci surette yalan konuşuyor. Brezilya diyelim ki düşük gösteriyor ölümleri. Bazı koronavirüs ölümlerini tespit etmiyor. Bu mantıklı değil. Bir miktar, mesela yüzde on, yüzde yirmi belki az gösteriyordur. Fakat Brezilya’da dünyadan haberdar, dünyanın her tarafıyla haberleşen doktorlar var. Ölümlerin yüzde doksanını imkanı yok saklayamazsın. Birçok yönüyle Brezilya gayet modern bir ülke, Türkiye’den daha gelişkin bir ülke. Nasıl saklayabilirler bu bilgileri? Eğer saklıyorlarsa demek ki bu hastalık, teşhisi muğlak olan bir hastalık. Yani aynı kişi kimine göre koronalıdır, kimine göre değildir. Yani ortada tıbbi değil idari bir pandemi var.
Diğer ihtimalle Amerikalılar yalan konuşuyor. Bu ihtimal, Brezilyalıların yalan konuşma ihtimalinden daha güçlüdür. Çünkü, bilemediğimiz bir sebeple, Amerikan devleti salgını abartmak için canhıraş bir çaba gösteriyor. Bunu bir tür ahlaki cihat olarak benimsemiş görünüyor. Dolayısıyla, dava uğruna her yol mübah deyip rakamları şişirmesi, Brezilya’nın (veya Türkiye’nin) rakamları düşük göstermesinden daha olası.
Haritaya baktığınızda görüyorsunuz. Dünyada en çok korona hastalığı olan ülkeler açık farkla dünyanın en gelişmiş ülkeleri, özellikle Batı ülkeleri. Fransa, İngiltere, İspanya, İtalya kırılıyor. Hollanda kırılıyor. Buna karşılık Doğu Avrupa’da, Polonya, Macaristan, Bulgaristan’da ciddi bir olay yok. Afrika’ya salgın değmemiş bile. Arap ülkelerinde yok. Hindistan’da hiç. Nasıl oluyor bu? Orada niye bulaşıyor, burada niye bulaşmıyor? Sağlık sistemi daha gelişkin olan ülkelerde niye daha çok korona? Hem teşhis sayısı on katına yakın, hem ölüm sayısı öyle. Bu kadar hızlı bulaşan bir hastalık, Hindistan koşullarında neden yayılmadı? Bunun açıklaması nedir arkadaşlar? Burada bir bit yeniği var.
Komplo teorilerini geçiniz bir kalem. Dünyayı İlluminati yönetmiyor. Dünyayı WEF de yönetmiyor. Dünyayı, devasa yetkilerle ve devasa bütçelerle donatılmış ve donatıldıkça ahmaklaşmış bürokrasiler yönetiyor. Kibir ve aptallıktır dünyanın egemen gücü. Nasıl, biliyor musunuz? Elinde çekiç varsa her şeyi çivi zannedersin. Elinde polis devleti varsa her şeyi polis devletinin gücüyle ezmeye çalışırsın. Salgın olur, ezelim. Bu zihniyetle yönetiliyor dünya.
Bürokratik aklın özelliği şudur. Tanımlanmış, kuralları konmuş, algoritmada yazan çerçeve içinde bir bürokrat ne yapacağını bilir. Çerçevenin dışına çıkıldığı anda, yani beklenmedik bir dünya ile karşılaşıldığı anda, bürokratın becerisi, bilgisi, doğru karar verme ihtimali berhava olur. Sokaktan bir maymun alıp koysan oraya daha akıllı kararlar verebilir. Random kararlar verilse, yani zar atıp ona göre kararlar verilse daha kötü bir sonuç almazsınız. Çünkü alışılmış olan rutinlerin dışına çıkıldığı zaman bürokratın yapabileceği bir şey yoktur. Bilgisi yok, zihin dünyası müsait değil açık denizde yol almaya. Karanlıkta, gelişi güzel kararlar alıyor. Elindeki araçlar neyse onlarla çözmeye çalışıyor.
Bu koronavirüs hadisesinin ve ona karşı Batı dünyasının aldığı ve aldırdığı tedbirler bir plan eseri midir? Bilemiyorum. Eminim yakında öğreniriz. Ama aptallık eseri olma ihtimali bana daha galip gibi geliyor. Bir kriz çıktı ve bu kriz karşısında ne yapacaklarını şaşırdılar. Saçma sapan şeyler yapıyorlar.
Otobiyografi notu: Salgının üçüncü ayında yaklaşımım buydu. 2022 yılı zarfında aşı komedisinin sahneye konmasıyla, salgının nasıl fantastik boyutlarda bir parasal yolsuzluğa alet edildiği anlaşıldı. 2023’e doğru ise salgının ABD devlet kurumları tarafından bir tür biyolojik savaş provası olarak planlandığı ve uygulamaya konduğu anlaşıldı.