Türk eğitim sisteminin amacı nedir
Pazar Sohbeti
28 Kasım 2021
0:00
0:00

metin

Türk eğitim sisteminden devletçi ve militarist propaganda silinebilir mi?
Türk eğitim sisteminin temel probleminin ne olduğunu size kaç defa anlatmaya çalıştım. Asıl hadise Türkiye’de elit eğitimi sisteminin Cumhuriyet hükümetleri tarafından çökertilmiş olmasıdır. Türk Milli Eğitim Sistemi tamamiyle devlete bürokrat ve teknokrat yetiştirme üzerine kurulu bir sistemdir. Esas işlevi ve kendi açısından başarılı olduğu görevi ikinci kademe kadroları yetiştirmektir. Buna karşılık karar verici kadrolara, yani toplumun ve ülkenin kaderini yönlendirmek üzere eğitilmiş olan kadrolara nefes payı bırakmamıştır. Onları eğiten kurumlar, Osmanlı döneminden kalma beş on tane okuldan ibarettir. Hepsi yabancılar tarafından veya onların gözetimi altında kurulmuş okullardır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin temel ideolojisine zıt düşen, onunla uyuşmayan bir zihniyetin ürünüdürler. Devlet onları ezmek, küçültmek, gelişmelerini önlemek, mali kaynaklarını kurutmak için elinden geleni yapmıştır. Cumhuriyet döneminde, Milli Eğitim’in boğucu ortamından çıkıp bir süre yurt dışında okuma şansına erişmemiş olanlardan geniş ufuklu düşünebilen insanlar yetişmemiştir. O niteliği kazanabilenler yurt dışında ya da içerideki yabancı okullarda yetişmiştir. Türk okullarından yetişenler ise, sadece ve sadece emirlere itaat etme disiplinini öğrenmişlerdir. Çünkü memur için gerekli olan yetenek budur.
Türk Devleti’nin milli maarifi, daha 19. yüzyılda ilk kurulduğu noktadan itibaren tek bir amaç gütmüştür: Devlete memur yetiştirmek. Amaç bu olunca, militarist bir itaat ideolojisi egemen olmuştur Türk okul sistemine. Talebenin askeri nizamda içtima alanına dizilip hep bir ağızdan aynı marşı söylemesini en değerli kazanım olarak gören bir anlayıştır bu. Bu eğitimden de işte bu kadar çıkar. Temeldeki işleyiş değişmedikçe, programı değiştirerek, müfredatı değiştirerek bir sonuca varamazsınız. Çünkü kurumun amacı o değil. Kurumun amacı talebedeki bireysellik eğilimlerini, bağımsızlık ve orijinallik kapasitesini çökertmek, haksızlık ve aptallık karşısında direnme gücü kalmamış bir insana dönüştürmektir. Bu insanın yüzüne tükürürdüğünde ‘sağol müdürüm’ diyorsa iyi bir eğitim görmüştür Türk Milli Eğitim sisteminin mantığı açısından. Öğrendiği şeylerin içeriğinin bir anlamı yoktur. Önemli olan herkes ne öğreniyorsa aynısını öğrenmesi ve onlara içeriği düşünmeden, kuşku duymadan, eleştirmeden boyun eğmesidir. Bireysel başarıyı sağlamak için gerekirse kurnazlığa, gerekirse kopya çekmeye, gerekirse sahtekarlığa başvurmak; büyüklere karşı köpek gibi yaltaklanmak, küçükleri ileride kendisi büyük adam olursa aşağılamak, onları hor görmek, onları ezmek. Eğitim sisteminin amacı bu, işlevi bu.
Kemalizm konusuna da dönecek olursak, yüz yıla yakın bir süredir Vatan-Millet-Sakarya ve Kemal simgesi, bu köpekleşme ideolojisinin, bu memurluk eğitiminin ideolojik kutsalı oldu. Onu yönlendiren egemen görüş oldu. 21. yüzyılın eşiğine gelindiğinde Kemalizm ideolojisi bu işlevi yerine getirememeye başladı, sarsıldı. Sorun değil dediler, bizim yedek güçlerimiz var. İslam’ı piyasaya sürdüler. Bireyleri küçültme ve itaatkar kılma operasyonunun ikinci ayağıydı. Şimdi diyorlar ki o da eskidi, yeniden Kemalizm versiyonuna döneceğiz.
Allah Türkiye’de okuyanlara ve çocuklarını o memlekette okula gönderme talihsizliğine uğrayanlara yardımcı olsun diyoruz, geçiyoruz.