Topluma zararlı akımları ne yapmalı
Pazar Sohbeti
10 Aralık 2023
0:00
0:00
anahtar kelimeler
metin
Toplumun ortak otoritesi, özgür iradeyi teslim alan ve kötüye kullanan fikirlerin kendisiyle mi savaşmalı, yoksa bu fikirlere iradesini kaptıran insanlarla mı savaşmalı? Örneğin, uyuşturucu kullanmaya ve satmaya, adam bıçaklamaya, hapse girmeye övgüler düzen rap şarkılarının, toplumun hem fiziksel hem de düşünsel özgürlüklerini ele geçirdikleri için yasaklanmaları, daha gerçekçi ve faydalı bir özgürlükçülük değil midir?
Vaka bazında incelenmesi lazım. Elbette topluma zararlı olduğuna inandığımız bir hareket varsa, o hareketin piyonları ve aletleri kadar beyniyle de mücadele etmek gerekir. Suçu işleyen kadar suçu planlayan ve suçu teşvik eden de ceza hukukunda sorumludur. İlk bakışta gayet basit bir şey söylüyorsunuz.
Lakin bu basitliği bulandıran iki soruyu göz ardı etmemek lazım. Bir, topluma neyin faydalı, neyin zararlı olduğundan ne kadar emin olabiliriz? İkincisi, temel bir bir mühendislik problemidir. X eyleminin veya fikrinin topluma zararlı olduğunu diyelim ki kabul ettik. Bunu elimine etmek için ne kadar çaba göstermeliyiz? Bunu elimine etmenin getireceği olası zararlar, elde edilmesi umulan faydadan daha mı büyüktür, daha mı küçüktür?
Bu soruların sorulması gerekir. Doğru, benim de toplumda zararlı bulduğum, ahlaksızca bulduğum, aptalca bulduğum pek çok davranış var. Zaman zaman, Allah belasını versin bunların hepsini Taksim Meydanında asmalı duygusuna kapıldığım olmuş mudur? Olmamıştır diyen yalan söyler. Herkes kapılır bu duyguya. Da, bu tedbirin oluşturacağı emsalin sonuçları nedir? Benim zararlı gördüğüm insanları imha etmeye başlamam halinde yarın öbür gün başkasının zararlı gördüğü, benim onayladığım davranışların başına neler gelir? Benim bu insanları Taksim Meydanında astırmam yarın bana veya benimkilere karşı nasıl kullanılır? Toplumda benim ahlaksız bulduklarım dahil farklı eğilimler varsa bunların yok edilmesi mi daha doğrudur, kontrollü olarak serbest bırakılması mı daha doğrudur?
Daha vahim ve daha realist olan olasılığı düşünelim. Taksim Meydanı’nda bunları astırmak için toplumdaki bazı görüşleri ve bazı eğilimleri siddetle bastıracak, itirazları gerekirse şiddetle susturacak bir güce kavuşmuş olmam gerekir. O gücü kötüye kullanmayacağımdan nasıl emin olabiliriz?
Bu soruları sormadan klasik muhafazakarlığın adeta özeti niteliğinde olan bu bakış açınız sakat ve tek yanlı bir görüş olarak kalır.