Taciz, oyunun bir parçası mıdır
Pazar Sohbeti
14 Şubat 2021
0:00
0:00
anahtar kelimeler
metin
Pantomim Okulu olayını lütfen tüm ayrıntılarıyla açıklığa kavuşturur musunuz?
Ayrıntılarını çok da önemli görmüyorum. Pantomim Okulunda T. K. dünyaya örnek olacak, Türkiye’ye örnek olacak olağanüstü bir iş yapıyor. Şimdi on yılı geçti, 12 yıl oldu. Türkiye gibi bir kültür çölünde bir vaha yarattılar. Bu vahada canla başla, büyük bir özveriyle bir medeniyet filizi yetiştirmeye çalışıyorlar. Bunu bir kere aklınızda tutun.
Madde iki: T. K. son derece karizmatik bir adam, yakışıklı bir adam, belli bir otoritesi ve prezansı var. Oraya çok sayıda genç kız ve erkek öğrenciler geliyor. Bunlar arasında birtakım cinsel yakınlaşmaları olması doğaldır. Olur bunlar. Aksi düşünülemez. T. K. şöyle ya da böyle, ölçüyü aşan veya edepsizce veya yanlış sayılabilecek veya rahatsız edici bir şekilde mevkiini istismar etmiş midir? Bilmiyorum. Pek çok insan böyle şeyler yapmıştır. Kadın erkek ilişkileri çok karmaşık şeylerdir. Yani hayatta elime namahrem eli değmeyecek, cinselliğimi naftalinli bezlere sarıp dolaba kaldıracağım diyen biri değilsen insanlar arasında her türlü tuhaf, yanlış, yarı doğru, sonradan pişman olacağın saçma sapan cinsel yakınlaşmalar ve teşebbüslere tanık olursun.
Üçüncü madde. Cinsel girişimde genellikle erkek adım atıyor, kadın göz kırpıyor ve kırpmıyor, erkek üstüne varıyor ve bir cinsel açılım sağlamayı umuyor. Böyle oluyor insanlar aleminde. Sizin oralarda nasıldır bilmiyorum, bizim buralarda böyle. Bu süreç, tanımı gereği taciz içerir. Yani uslu uslu sohbet edip çay kahve içerken birileriyle, platform değiştirirsin. Sataşırsın. Gel senle sıradışı bir şey yapalım önerisinde bulunursun. Yoldan çıkarmaya çalışırsın. Bu bir tacizdir. Tacizsiz olmaz bu işler.
Dördüncüsü. ‘Hayır demek hayır demektir’ diyorlar. Bulşit. Bu kadar saçma bir laf olamaz. Yok öyle bir şey. Hayatında sokağa çıkmamış muhallebi çocuğu değilsen eğer bilirsin ki hayır demek hayır demek değildir. Genellikle önce hayır der, sonra gene hayır der, sonra da belki olabilir derler. O yüzden tüm çağlarda ve her zaman erkekler önce hayırı kırmak için mücadele ederler. Hayır cevabını almalarına rağmen ısrar ederler. Ha, bunun bir sınırı vardır. Bunun bir edep ölçüsü vardır. Bir yerden sonra hakikaten rahatsız edici olmaya başlar. Bir yerden sonra ürkütücü de olmaya başlayabilir. Bunu görebiliyoruz. Bazı insanlar ölçüsüzdür. Bazı insanlar edepsizdir. Bazı insanlar terbiyesizdir. Olur. Bazen gayet ölçülü ve edepli insanlar da içkili olabilir, esrar çekmiş olabilir, her türlü şey olur. İnsan hayatını yaşanılır kılan şeyler bunlardır. Her koşulda her mıymıntı kurala uymaya can atan ölü ruhlular değil.
Nedir bunun cezası? Eğer rahatsız edici ve hakikaten ölçüyü aşan bir noktaya varmış ise cinsel taciz bence bunun makul cezası sıkı bir tokattır. Senin gücün yetmiyorsa iki tane abini çağırır, dayak attırırsın, eğer hak etmişse. Üstüne şikayet edersin. Öğretmeni yahut patronu, neyse. Bu vakada eğer o “ay, kıymetli duygularım incindi” diye ortaya çıkan hanfendi gerçekten dürüst olsa yapacağı çok basit bir şey vardı. Eğer olay gerçekse, ki bilmiyorum, T. K. evli, iki çocuk babası ve eşi orada okul içinde yaşıyor. Ulaşılamayacak birisi de değil. Gidersin ya abla, böyle böyle bir şey oldu, haberin olsun dersin. Gözünü oyar adamın. Bunu yapmıyor? Ne yapıyor? Modaya uyuyor. Çünkü kadınların eline, feminist olduğu iddia eden kadınların eline, inanılmaz bir silah verilmiş. Bu silahla istedikleri insanı vurabiliyor ve öldürebiliyorlar. Bitiriyorlar insanı. Çok zevkli bir şey şüphesiz. Sorunsuz ve hesapsız bir şekilde adamı öldürmek bugünün toplumunda çoğu kimseye nasip olmayan bir ayrıcalık. Kullanmış o ayrıcalığı. Öldürmüş.
Pantomim Okulu belki bir daha ayağa kalkamayacağı ağır bir darbe yedi. Marifet yaptılar. Çok şey elde ettiler. Erkek egemenliğine karşı kadınların haklarını korudular. Siktirin gidin ya! Bu kadar alçaklık olur mu? Bu kadar şuursuzluk olur mu?
Feci bir yere gidiyor dünya. Çünkü internetin de yardımıyla çete kurmak çok kolaylaştı. Herhangi bir insanı veya birilerini ezmek, yok etmek, parçalamak, linç etmek için çete oluşturmak beş dakikanı alıyor. İkincisi, entelektüel sınıf, okumuş olan sınıf ahlaki pusulasını kaybetti. Neyin doğru neyin yanlış olduğuna ilişkin temel yargı kapasitesini kaybetti. Şu anda sanal linçle yetiniyorlar. Ama gittiği yer bellidir. Bunun sonu çok kısa bir süre sonra cinayete ve katliama varır. Çünkü öylesine bir nefreti o kadar kolay ki oluşturmak.
Uyanık olmak lazım. Örgütlenmek lazım. Muhtemelen silahlanmak da lazım. Bunu da söylemiş olayım.
Açıklama notu: Burada anlatılan olaylar gerçektir. Kişi ve kurumların adı değiştirilmiştir.