Sünnet Yahudilere özgü bir töre. Tevrat’ta gayet net olarak bu konu açıklanmıştır. İlkel toplumların hepsinde buna benzer töreler vardır. Örneğin Amerika yerlilerinin antropolojisi literatüründe buna benzer onlarca ritüel sakatlama geleneği okursunuz. Keza Polinezya, Avustralya, Güney Asya yerlilerinde. Pipisine çivi sokanlar mı istersiniz, kulak memesini gevşetip bir metre uzatanlar mı istersiniz, burnuna kemik sokanlar mı, çocuk belli bir yaşa gelince küçük parmağının bir eklemini törenle kesenler mi. Mutlaka insanın temel içgüdülerinden biri olmalı bu. Bir cemaate ait olan gençlerin bir törenle sakatlanması, yani bedenine kalıcı bir damga vurulması. Öyle ki ben sizden değilim diyemesin bir daha. Esir düştüğünde, kaybolduğunda, öldüğünde kimlere ait olduğu belli olsun. Bedensel bir damgayla aidiyeti perçinlensin.

Türlü çeşitli yöntemleri var bunun. Afrika’nın birçok kabilesinde ergenlik yaşına gelen erkek çocukları kabilenin yaşlıları eşliğinde bir tür kampa alınıyor, kulaklarına yahut yüzlerine çentik atılıyor. Yahut Türkiye’de, mesela Mardin’de yaygındır bilirsiniz, kız çocukların alt dudağına dövme yapılır. Bu aidiyet belirten bir şeydir. Bir daha yabancılaşamazsın artık çünkü aidiyet simgesini vücudunda taşıyorsun.

Sünnet de İsrail oğullarının bir töresi. Tevrat’ta anlatıldığına göre, Cenabı Hakk Hz. İbrahim ile yaptığı sözleşmenin simgesi olarak İsrail oğullarının erkek çocuklarının sünnetini şart koşmuş. İsrail oğullarını Allah’ın seçilmiş halkı haline getiren sözleşmenin bir kanıtı yahut teminatıdır penis derisinin kesilmesi.

Belli ki Arapların bazılarında da vardı bu töre. Yahudilerle Arapların İslam öncesi dönemdeki ilişkisi girift bir konu, büyük soru işaretleriyle dolu. Fakat öyle anlaşılıyor ki Hz. Muhammed’in mensup olduğu Arap zümresinde de bu Yahudi geleneği eskiden beri mevcuttu ve bir şekilde İslam sünnetine de uyduruldu.