Sovyetler Kafkas ülkelerine ne verdi
Pazar Sohbeti
16 Mayıs 2021
0:00
0:00

anahtar kelimeler

metin

Sovyetler Birliği’nin Orta Asya ve Kafkasya’ya olan olumlu veya olumsuz etkileri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Çarlık Rusyası döneminde medeniyet gelmiş buralara. Daha önce olmayan bir şey. Orta Asya 19. yüzyıla gelindiğinde dünyanın en geri yörelerinden biri, Kara Afrika hizalarında. Ermenistan ile Azerbaycan, İran’ın gün yüzü görmemiş bir kenar taşrası. Gürcistan 1790’larda taş üstüne taş kalmamacasına yıkık. Ruslar yol getirmiş, şehir getirmiş, okul getirmiş, ticaret getirmiş. Yerlilerin ileri gelenlerinin elinden tutup Rus emperyal aristokrasisine dahil etmişler. Oğullarına Petersburg’da üniversite eğitimi vermişler.
Sovyet döneminde bunu daha geniş bir çapta sürdürmeye çalışmışlar. En azından 1950’lere, 60’lara kadar devam etmiş kalkınma. Çok eser koymuşlar ortaya. Öyle az buz değil, çok eser. En siktirikten taşra kasabasına bile kocaman gayet güzel bir park kurmuşlar. Türkiye’de bugün bile ‘park’ adını verdikleri türden kel belediye boşlukları değil, Avrupa usulü gerçek park. Bayağı görkemli ve bayağı düzgün heykeller koymuşlar her yana. Diyarbakır’daki karpuz heykeli gibi değil, sanat eseri olan heykeller koymuşlar. Heykel dediğin sadece bir süs değildir, insanlara daha yüksek ve daha soylu işler yapmaları için bir çağrıdır. Tiyatro, sergi salonu, sinema salonu, kütüphane açmışlar. Gençlere taşranın ölü hayatının, kahvehane hayatının ötesinde birtakım faaliyet alanları, ilgi alanları, yükselme ve parlama alanları yaratmak için çok büyük bir çaba göstermişler.
Bunun sakat tarafları da var, onu görmüyor değilim. Tüm topluma hizmet edeceğiz derken hizmetin kalitesinde ciddi bir düşüş gözlemlenmiş Sovyetler Birliği’nin 70 yıllık tarihi esnasında. Fakat eser koymuşlar ortaya. Sıfırdan yüzlerce yeni şehir kurmuşlar, binlerce kasaba inşa etmişler. Bazılarını, dünyada eşi olmayan birer ütopya kenti yapmak için canhıraş çaba göstermişler. Sanat eğitimi vermişler. Allah’ın kaybettiği Asya köylerinden uçak mühendisi çıkmış, opera sanatçısı çıkmış, satranç şampiyonu çıkmış, buz patencisi çıkmış, nükleer fizikçi çıkmış. Eğitmişler. Ve bunları Ruslar yapmış. Büyük bir global kültürü ideallerini dünyanın hakikaten arka dolabında yaşayan bu ülkelere taşımışlar. Sonra yavaş yavaş durmuş. Yapılanlar tozlanmış, eskimiş, amacını kaybetmiş. Köhne bir bürokrasinin çarkları arasında boğulmuş.
Bağımsızlıktan bu yana zenginleşebilen zenginleşmiş, fakat bu ülkeler kültürel anlamda bugün birer çöl. Dünyaya sunabilecekleri bir şey yok. Günü kurtarmaya ve ilk fırsatta ülke dışına kaçmaya çalışıyor herkes. İyi bir şey değil bu. Gürcistan’ın olsun, Ermenistan’ın olsun, ben bir gelecek vizyonu göremiyorum. Yarına yönelik bir umut göremiyorum bu ülkelerde. Belki ben çok karamsarım, bilmem.