Singapur nasıl zengin oldu
Pazar Sohbeti
4 Aralık 2022
0:00
0:00

metin

Hiçbir yer altı madeni, tarımı olmayan Singapur’un bu kadar gelişmiş zengin bir ülke olabilmesini nasıl yorumluyorsunuz?
Hiçbir yer altı ve yer üstü zenginliği olmadığı için öyle olmuş olabilir mi? Soymaya değmez damgasını yediği için belki.
Tarihte bunun örneklerini görüyoruz. Venedik Cumhuriyeti’nin hiçbir doğal kaynağı ve tarımsal arazisi yoktu. Güçsüz düştüğü anda aç kalma tehlikesiyle karşı karşıya olan bir şehir devletiydi. Eski Atina’nın başlıca ürünleri çömlek yapımıydı, bir de şarabı meşhurdu, o kadar. Başkaca bir ekonomik varlığı yoktu. Bugün bakıyoruz yıkıma uğramadan önceki Lübnan’a. Çin’e katılmadan önceki Hong Kong’a. Bu şehir devletlerinin hepsi ticaretten kazandılar. Başka ülkelerin alıcısıyla satıcısı arasında aracılık yaparak zenginleştiler. Singapur da öyle.
Singapur buna ilaveten dünyanın en önemli deniz yollarının üzerinde güvenli bir liman olduğu için önem kazandı. Güney ve batı Asya ile doğu Asya arasındaki ticaret Singapur’dan geçer. Singapur, geçenden beş akçe, geçmeyenden üç akçe hesabıyla zenginleşti. Büyük yüz ölçümü olan ülkelerin bu yöntemle zenginleşmesi muhtemelen mümkün değildir. Ya da, başka türlü risklere tabidir. Doyuracak büyük bir nüfusu olan ülkelerin dertleri farklıdır. Bir sürü birbirine benzemez vilayeti olan ve bütün enerjisini onların kavgalarını ayırmaya harcamak zorunda olan ülkeler de farklıdır. Yağmalanmaya değer bir doğal kaynağı olmayan, dolayısıyla yabancı güçlerin saldırısından nispeten muaf olan şehir devletleri ise, büyüklerle iyi geçinmeyi ve onlara değerli hizmetler sunmayı başardıkları sürece ihya olmuşlar.
Bu modeli genelleştirmek mümkün müdür? Yani, atıyorum, Türkiye gibi bir devleti al, ticaret yolları üzerinde olsun, sapa bir yerde olmasın. Parça pinçik doğra. Her parçanın işlek bir ticaret limanı olsun. Hep beraber zenginleşsinler. Bu model işler mi?
Zannetmiyorum, işlemez.