Macaristan’da biliyorsunuz Viktor Orban %60’ları bulan bir oy çokluğuyla seçimi kazandı. Macaristan’ın en düşük gelirli olan on seçim çevresinde Orban’ın oy oranı %90 civarındaydı. Belli ki Macar halkının özellikle yoksul ve dışlanmış kesimleri Orban’a tapıyorlar. Ve bunun haklı nedenleri var. Çünkü onların yaşam standardını yükseltti, çünkü onları aşağılayan şehirli, Avrupalı bozuntusu, ayrıcalıklı sınıfların sözcüsü olmaktan çıkıp halkın temsilciliğine soyundu. Ve halk tabii ki bunu beğendi. Demokrasi dediğin böyle bir şey.

‘İlerici’ ve ‘solcu’ denilen kesime solcu denilmesi de abestir, ilerici denilmesi de abestir. Daha güzel bir kelime bulamadığımız için, Yeni Oligarşi demek bence en doğrusudur. Yeni oligarşi, bütün Batı ülkelerinde ve Batıya özenen ülkelerde sol ile ve demokratik ideallerle her türlü alakayı kaybetmiş görünüyor. Bütün dünyada belli başlı gelir kaynaklarını ele geçirmiş olan sınıfla günlük yaşam mücadelesini zorlukla sürdüren kitleler arasında gitgide açılan bir uçurum var. Uçurumun yukarı tarafında kalanlar bireysel servet sahibi olmasalar bile olağanüstü güç biriktirmiş bürokrasilerin içinde yaşıyorlar. Onlar tarafından istihdam ediliyorlar, onların onayıyla yükselmeyi umuyorlar ve onların iktidarından pay almakla gurur duyuyorlar. Aşırı derecede büyük sermayelere hükmeden ve artık asarım keserim, kimse bana yan bakamaz tavrı içine girmiş olan birtakım kurumlar içinde barınan, o kurumlar içinde yükselme umuduyla ve o kurumlardan koparılma korkusuyla yaşayan bir sınıf bu. Ezici çoğunluğu üniversite mezunu, artık onlara üniversite denilebilirse, üniversitelerde endoktrine edilerek modern, şehirli, kurumsal yaşamın itaat normlarını benimsemişler. Maske takılacak, tak! Bilim adamları aşı iyidir diyor, iyidir! Ukrayna düşmandır, hemen Twitter’ına mavi sarı bir etiket koy! Bunlar itaat normlarıdır. Belli okullara giderek itaat etmeyi öğrenmiş, kendini toplumsal normlerın üstünde gören, halkın büyük çoğunluğuyla arasına derin bir kültürel ve ekonomik uçurum girmiş olan bir kesim.

Bunlar kendilerine sol etiketini yakıştırıyor. Çağdaş hayatın absürt tezahürlerinden biridir. Çünkü benim bildiğim sağ, otoriteye dayanarak var olan düzeni savunmak demektir. O halde bu sözde liberal, sözde ilerici sayılan zümre, yani kadın hakları, eşcinsel hakları, trans hakları, küresel ısınma, zenci kotaları, sokak köpeği hakları diye aklını oynatmış, plebler yüzünden hepimiz Covid olup öleceğiz diye karalar bağlayan zümre, moda ahlaki akımların yılmaz savunucuları, bildiğimiz sağın en sağında yer alan zümredir. Aşırı sağdır. Amerikan terminolojisinde ‘liberal’ diye adlandırılan kesim, bariz bir şekilde bu toplumda güce, servete, otoriteye sahip olup, bunları kaybetmemek için gerekirse ölecek ve öldürecek olan kesimdir. Ki sağ demek bu demek, başka bir anlamı yok sağın. Onun için bunlara sol demekle ısrar edenleri ben hayretle karşılıyorum.