Radikal İslam neden var
Pazar Sohbeti
8 Kasım 2020
0:00
0:00

anahtar kelimeler

metin

Sizce radikal İslam diye bir şey var mı? Yoksa bu sistemin kaybedenleri mi? Veya birleşik bir spor mu? Avusturya’da geçen hafta olan terör saldırısına referans vererek sorayım.
Radikal İslam diye bir şey var. İslam toplumda gerekirse şiddet kullanarak siyasi iktidarı İslami esaslar üzerine kurmayı öneren ve dünyanın geri kalan kısmına karşı düşmanlık besleyen bir ideolojiler manzumesi uzunca bir zamandır vardı, son kırk yılda ciddi boyutlar kazandı. 1910’lardan itibaren önce Mısır’da Vafd hareketi, onun peşinden gelen İhvan örgütlenmesi, Selefi akımlar bu hadisenin ilk belirtileridir. 1967 Savaşından sonra Nasır’ın ve Baas Partisinin temsil ettiği sol alternatifler hüsranla sonuçlanında İslami sloganları kullanan ideolojiler ağırlık kazanmaya başladı İslam toplumlarında. Son 20-30 yılda önce İran’ın, sonra Suudi Arabistan’ın maddi ve örgütsel desteğiyle global çapta güç kazandılar.
İslam’ı kullanan ideolojiler dedim. İslami gelenekte mevcut olan bazı temaları alıp, İslami referanslar kullanarak, İslami bir söylem kullanarak taraftar toplayan siyasi hareketler bunlar. Çoğu zaman etnik ve dini düşmanlıklardan beslendikleri için isterseniz buna bir tür faşist hareket diyebilirsiniz, egemen sosyal sınıfları hedef aldıkları için popülist ihtilal hareketi de diyebilirsiniz. Düzene karşı şiddet kullanmayı savunan ideolojiler oldukları için radikal diyeceğiz. Madem ki İslami temalar kullanılıyor, İslami radikalizm diyeceğiz.
Nereden çıktı bu hareketler sorusunun cevabını ise sosyolojide arayacağız. 1400 yıl önce olmuş olaylarda, ya da peygamber öyle mi dedi böyle mi dedi gibi abes tartışmalarda aramayacağız. Bugün, yani 2020 yılında, 1980 yılında, 20. yüzyılın ikinci yarısında İslam toplumları hangi çıkmazlarla karşı karşıya, hangi avantajlardan yararlanıyorlar, hangi dinamiklerden mustaripler, bu çerçevede açıklamasını bulacağız. Çözüm eğer varsa onu da bu çerçevede arayacağız. Bunların kitabı böyle diyor, vahşi bir gelenek deyip atarsak hiçbir yere varamayız. Yoksa çaresizliğimizi itiraf etmiş oluruz. Slogan atarak kendimizi tatmin eden ergenlere benzeriz.
Hepimiz de düşüyor muyuz o hataya bazen? Oluyor bazen. Ama sakin düşündüğünüz zaman çok bariz bir şey ki bu İslami radikalizm hareketi bir ihtiyaçtan da oluyor. Milyonlarca insan, özellikle milyonlarca genç insan, inanarak, samimiyetle, içten gelerek, coşarak belli bir ideolojiye kapılıyorlarsa, o ideoloji bir şeye cevap veriyor ki buna katılıyorlar. Durduk yerde olmaz ki bu? Salak değil ki insanlar? En Müslümanı da, en radikali de ahmak değil. Bildiğiniz insan bunlar, yani birtakım çıkmazlarla, birtakım hayat gaileleriyle karşı karşıya geldiklerinde çözümü burada arıyorlar. Diyorlar ki, Batıdan dayattıkları kapitalizm ve modernite bize nefes payı bırakmıyor, boğuluyoruz. Varlığımızın temeli olan değerler sarsılıyor, aşağılanıyoruz. Bunun karşılığında bize bir merdiven sunulmuyor ki iki adım yukarı çıkalım ve sağlıklı bir şekilde toplumda bir yerlere varabilelim. Köşeye sıkıştırılan insanlar köşeye sıkıştırılan kediler gibi davranır. Pençe atarlar. Bunlar da atıyorlar.
Başka hangi etkenler var bu işin içinde? ABD’nin 1980’den beri önce Afganistan’da, sonra başka yerlerde benimsediği İslamcı hareketleri el altından kışkırtıp besleme projesi bu olayda ne kadar etkili olmuştur? Günümüzde Avrupa Birliği devletlerinin kendi ülkelerindeki İslami tehlikeye karşı bir tedbir alma kararlılığı, hangi dürüst ve dürüst olmayan yollara tevessül etmelerine yol açmıştır? Bunları bilmiyoruz.
El-Kaide diye bir örgütlenme olduğu söylendi dünyada. Bu örgütlenmenin iç yüzü neydi? Amerikalılar neden bu kadar iç içeydi bunlarla? Bilmiyoruz. Neden Amerikan esir kamplarında çürüyen bir iki talihsiz dışında bir Allah’ın kulu çıkıp ‘biz el-Kaide’yiz, var mı bize yan bakan’ diye ilan etmedi dünyaya?
Bugün Fransa ve Avusturya iki devlet olarak Avrupa Birliği içinde anti-İslami kararlılığın başını çekerken neden tam da bu iki ülkede ne idüğü belirsiz birtakım serseriler ellerinde birer bıçakla sağa sola saldırıp insan öldürüyorlar? Bunun da cevabını bilmiyoruz. Sağduyu bize dikkatli olmamızı telkin ediyor.