Pop müzik çalınan lokantalarda nasıl davranmalı
Pazar Sohbeti
24 Kasım 2019
0:00
0:00
anahtar kelimeler
metin
Müzik tercihiniz nedir?
Klasik müzikten şaşmam, klasik müzikle yetiştim, gönlümün aslanı odur. Bach’dan şaşmam, Beethoven’dan şaşmam. Fransız barokuna hayranım. Haydn severim, Schubert severim. Mozart’ı sıkıcı bulurum ama araya serpiştirdiği deha kıvılcımları için dinlerim. Brahms’ı kişilik olarak bana yakın bulurum. Zaman zaman 19. yüzyıl sonunun gürültülü üslubunu özlerim — Bruckner, Mahler, Richard Strauss, César Franck vesaire. Stravinsky’ye ilk gençlikten kalma bir zaafım var. Alman lied’lerine deli olurum. Wagner’in dinlemeye değer tek eseri Wesendonck Şarkılarıdır diye düşünürüm.
Kırk yılda bir caz sevdiğim de olur. 1960’lara kadar ama, ondan sonrası yolunu kaybetmiş bir manasızlıktır. Alaturka severim. Eski alaturka, Osmanlı müziği. Bana anneannemi hatırlatır. Dönem dönem gelirler, Hint raga’ları dinlerim. Rebetiko’ya bayılırım, çok kısıtlı bir repertuvar ama olsun, insana iyi gelir. Peru huayno’larına 1980’den kalma bir aşinalığım var. Salsa’nın iyisi, hatta bazen reggae ilgimi çeker.
Pop dışında birçok müziği dinleyebiliyorum. Popun ise hiçbir çeşidine tahammülüm yok. Ne yerli ne yabancı, ne Yunan popu ne Ermeni popu, tek kelimeyle hepsinden nefret ediyorum. İki notası kulağıma çalınsa tokat yemiş gibi yerimden zıplıyorum. Birkaç yıldır ilke edindim, pop müzik çalan lokantalardan derhal kalkıyorum. Çağdaş dejenerasyonun en net simgesiymiş gibi geliyor bana.