Nereden buluyorsunuz bu soruları, Allah aşkına? Ne bileyim nereliydi? Alelade bir devlet memuru işte.

Korkak bir insandı, tüm devlet memurları gibi. Fanatik Yahudiler İsa’yı yargılamak üzere bunun önüne getirdiler. Adam dinledi, oğlum sen Mesih misin diye sordu. İsa da öyle diyorlar diye cevap verdi. Peki, yani ne yapacaksın, krallık mı kurdun diye sordu. Çünkü Yahudilerin Mesih anlayışı gayet dünyevidir, gelip kral olacaktır. İsa da benim krallığım başka bir düzlemin krallığıdır, siz anlamazsınız gibi bir cevap verdi. Pontius Pilatus da dedi ki, bu tipik bir dini meczup. Suçlu muçlu değil, Roma hukukuna göre işlediği bir suç yok, ben bunu idam edemem. Bulun bir hukuki formülünü bunu salalım, bu zararsız bir adam. Dindar Yahudiler ayaklandılar, olmaz, asalım, asalım, asalım diye bağırdılar. Pilatus da günah benden gitti dedi, ellerini yıkadı ve idam emrini imzaladı. Bürokrat korkaklığının, ahlaki bir duruş yokluğunun son derece tipik, son derece emblematik bir örneğidir. Hristiyan mitolojisinde iki bin seneden beri bu şekilde anılır. Düz kötülerden bu açıdan daha kötü olan bir zihniyetin simgesidir. İslam mitolojisinde buna eşdeğer bir figür var mı bilmiyorum. Siyah beyaz kötülüğün değil ahlaki zaafın, korkaklığın temsil ettiği daha tehlikeli bir tür kötülüğin timsali. Elini yıkayarak kendini akladığını zanneden vizyonsuz riyakarlık. Hannah Arendt’in ‘kötülüğün sıradanlığı’ dediği şey.

Bu şahsa ait başka herhangi bir kaynakta herhangi bir bilgi yok, sadece İncil’de yazılanları biliyoruz. Adamın adı Pontius. Pontius demek Pontuslu demek, yani Karadenizli. Pilatus soyadı veya lakabı, o da ‘kıllı’ demek. Hani epilasyon vardır, kıl aldırma anlamında, işte oradaki pil. Pelüş de oradan gelir, aslı Latince piluceus. Yani Pontius Pilatus demek ‘kıllı Laz’ demek. Ne yaparsınız bu bilgiyle? Bilmiyorum.

Ama Güney İtalyalı olduğunu duymamıştım.