Plav ve Gusinje nasıl Karadağ’a katıldı
Pazar Sohbeti
17 Ekim 2021
0:00
0:00
anahtar kelimeler
metin
Yolculuk notları.
Karadağ, yani Montenegro, doğal güzellik açısında çok çarpıcı bir ülke. Sahil kısmı ayrı güzel, iç kısımları muhteşem bir dağ ülkesi, ormanlar, vadiler, yaylalar. Onları geziyoruz. Dün ve bugün Plav ve Gusinje’deydik. Oraları duymuş musunuz veya tarihteki önemini bilir misiniz merak ediyorum.
Plav ve Gusinje, Arnavutluk sınırında çok dağlık, çok güzel, yemyeşil yerler. Nüfus tamamen Arnavut. Montenegro’da Arnavutlar bir azınlık fakat Plav ve Gusinje tümüyle Arnavut. Bu yerler Osmanlı siyasi tarihinde ünlü bir krizin konusu oldular. Elbet bunları okulda falan okumuşsunuzdur, değil mi?
Osmanlı 93 harbinde Rusya’ya yenilip hezimete uğradıktan sonra, 1878 Berlin Kongresinde Montenegro diye bir devlet yaratıldı Avrupalı devletler tarafından. Eski Montenegro Prensliği ufacık bir yerdi, Cetinje kasabası ile civarındaki birkaç köy ve ineklerini otlattıkları yaylalardan ibaretti. Devlete benzesin diye biraz sağından, biraz solundan, biraz yukarıdan buna bir miktar toprak verdiler. O vesileyle Osmanlı devletine ait bir Arnavut diyarı olan Plav ve Gusinje de pakete dahil edildi. Osmanlı devleti de bunu kabul etti, imzaladı. Arnavutlar tabi isyan ettiler. Biz niye gidelim ki, biz Müslümanız, Osmanlı’dan memnunuz dediler. Ve Prizren Birliğini kurup bir direniş örgütlediler. Bu olay Arnavut milliyetçiliğinin doğum anı olarak bilinir, 19 Mayıs’ta Samsun’a ayak bastı gibi simgesel önemi olan bir hadise. Osmanlı çok zor bir durumda kaldı. Çünkü bir yandan Arnavutlar isyan etmiş, Osmanlı devletinde kalmak isteriz diye savaşıyorlar. Bir yandan Osmanlı’nın uluslararası taahhütleri var, Arnavut yurtseverlerini bastırmak için asker göndermek zorunda. Umursamazlık da edemez çünkü maliyesi iflas etmiş, kredi almak için Avrupalı devletlerin himmetine muhtaç.
İki yıllık bir mücadelenin sonunda nihayet Batılı devletlerin sabrı taştı, Osmanlı’ya ait bir liman kenti olan Ülgün’ün önüne donanma gönderdiler. Plav ve Gusinje’yi ver yoksa burayı zaptediyoruz dediler. Plav ve Gusinje Arnavutları inat edince bu sefer yine bir Arnavut kasabası olan Ülgün elden gitti, Montenegro’ya bağışlandı. Bunun da tuhaflığı şöyle. Ülgün, yani Slavca adıyla Ulcinj, sahilde gerçi, ama dağlardan ötürü iç kısımla bağlantısı neredeyse imkansız olan bir yer. Tarih boyunca Adriyatik denizindeki gemi trafiğinden beslenen bir korsan üssü olmuş. Montenegro’nun doğal limanı orası değil Kotor ve Budva. Fakat Kotor ile Budva da o tarihte Avusturya-Macaristan’a ait ve Avusturya-Macaristan’ın da kimseye liman bağışlamaya gönlü yok. Dolayısıyla Montenegro’ya liman lazımsa Ülgün’ü verelim bari dediler. Yaramaz bir yer gerçi ama olsun. Plav ve Gusinje ancak 1913’te, Balkan Savaşından sonra Montenegro’ya ilhak edildi.
Ben bunları vaktiyle okuduğum için merak ediyordum nasıl yerlerdir bunlar diye. O yüzden özellikle geldik, Gusinje’nin bir köyünde bir gece kaldık. Şaheser yerler: İsviçre tipi geniş bir vadi, karşıda büyük karlı dağlar, Ekim ayında karlı, aşağısı yemyeşil, inekler koyunlar otluyor, karayolundan saatte bilemedin üç veya beş araba geçiyor. Güzel bir ahşap camii vardı köyün. Niye kilitli bu cami dedik, bayramlarda açıyoruz dediler. Onun dışında pek ilgileri yokmuş. Ama Türkiye’den geldik deyince pek bir sevindiler, dost ve kardeş muhabbeti oldu bir miktar.