Osmanlı perdesi hangi gün kapandı
Pazar Sohbeti
5 Mart 2023
0:00
0:00
anahtar kelimeler
metin
Osmanlı’nın yıkılış tarihini tam olarak belirleyebiliyor muyuz? Tam olarak ne zaman bir devlet ölmüş olur? SSCB gibi parlamentonun fesh edilmesiyle mi yoksa hükümetin hükmen ortadan kalkması ile mi?
1 Kasım 1922’de Ankara’daki Büyük Millet Meclisi bir kararname ile Osmanlı saltanatının lağvını ilan etti. Bu karar geriye teşmil edilerek, son Osmanlı Mebusan Meclisi’nin tatil edildiği 16 Mart 1920’den itibaren Osmanlı hükümetinin yok hükmünde olduğuna, dolayısıyla o tarihten sonraki tasarruflarının geçersiz olduğuna hükmedildi. 1 ve 2 Kasım tarihleri ulusal bayram ilan edilerek tüm yurtta top atışlarıyla kutlandı. Ne var ki, sonraki gelişmeler nedeniyle bu bayram bir daha kutlanmamıştır.
4 Kasım’da Tevfik Paşa riyasetindeki Osmanlı kabinesi son kez toplanarak istifasını padişaha sundu. 7 Kasım’da Osmanlı resmi gazetesi olan Takvim-i Vekayi son nüshasını yayınladı. Aynı gün Ankara ordusunun İstanbul’daki temsilcisi olan Refet Paşa sadrazamlık binasının boşaltılmasını emretti. Bunu izleyen günlerde gergin bir bekleyiş hüküm sürdü. Hükümdar unvanını kaybetmiş olan Vahidettin Dolmabahçe Sarayı’nda oturmaya devam etti. Sarayın dışarı ile iletişimi kesildi. 17 Kasım sabahı erken saatlerde ex-padişah bir motorbotla çıkıp Boğaz’da demirlemiş olan bir İngiliz savaş gemisine sığındı. Ertesi gün Türkiye Büyük Millet Meclisi Vahidettin’in halifelik unvanını kaybettiğine hükmetti. 18 Kasım’da Sultan Abdülaziz’in oğlu Abdülmecid Efendi halife ilan edildi.
Dramatik olaylar bunlar, çok çarpıcı olaylar.
Fiiliyatta Osmanlı hükümetinin efektif ömrü Eylül 1919’un ilk haftaları içinde sona ermişti. Sivas Kongresi günlerinde Müdafaayi Hukuk teşkilatı bir dizi darbeyle Anadolu’nun her yerinde yönetime el koydu. İşbirliği yapmayan valiler görevden uzaklaştırıldı, askeri garnizonlar kontrol altına alındı. İstanbul’un yakın çevresi ile İzmit dışında merkezi hükümetin hükmü kalmadı, yönetim kabiliyeti ortadan kalktı. İzleyen aylarda saray, Ankara yönetimiyle iyi ilişkileri olan iki askeri, Ali Rıza ve Salih Paşa’ları art arda başbakanlığa getirerek bir uzlaşma zemini bulmaya çalıştı. Nihayet Ekim 1920 gibi kaderine razı olup, suya sabuna dokunmayan yaşlı bir diplomat olan Tevfik Paşa’yı hükümetin başına getirdi.