Osmanlı neden kadınları saymadı
Pazar Sohbeti
4 Şubat 2024
0:00
0:00
anahtar kelimeler
metin
Osmanlı, kadınların nüfus sayımında sayılmayıp büyükbaş hayvanların sayıldığı bir anlayış. Tabii ki adam olmazlar.
Büyükbaş hayvan ekonomik değeri olan ve dolayısıyla vergilendirilen bir varlıktır. Küçükbaş hayvan da öyledir. O yüzden devlet onları sayar ki vatandaş malını az gösterip devletten vergi kaçırmasın. Kadınlar alınıp satılan bir mal olsa onları da sayarlardı, kuşkunuz olmasın.
Osmanlı niye nüfus saymış bir fikriniz var mı? Osmanlı’da ilk nüfus sayımı 1831’de yapıldı. Neden yapıldı? Çünkü ondan bir iki yıl önce zorunlu genel askerlik yasası çıkarılmıştı. Sen tüm Müslüman erkek tebaanın askere alınmasına karar vermişsen bilmen lazım kaç kişi var, nerede oturur, kaç yaşındadır diye. O yüzden saymışlar. Müslüman erkekleri saymışlar. Kadınları saymaya gerek görmemişler. Gayrimüslimleri de saymaya gerek görmemişler, çünkü onlar da askere gitmiyor. Aslına bakarsanız Kürtlerle Arapları da pek saymamışlar, çünkü onları da fiiliyatta askere alamıyorsun, kendi beyleri ağaları o işi hallediyor, merkezi devlete fazla bir rol düşmüyor.
Osmanlı Devleti’nde Gayrimüslim sayımları 1860 dolayında başlar. Mantığı farklıdır. Gayrimüslimlere yerel yönetimde ne kadar kontenjan ayrılacağıdır söz konusu olan. O yüzden Gayrimüslimler fırsat buldukça sayım rakamlarını şişirmeye çalışırlar. Oysa Müslüman vatandaşın çabası, mümkün mertebe ailenin büyüklüğünü saklamak, oğulları nüfusa yazdırmamaktır.
Nüfusun zükûr ve inas olarak kaydına 1870’lerden itibaren bazı vilayet salnamelerinde rastlanır. 1895’te ilk kez İmparatorluk çapında kadın ve erkek sayılarına yer veren İstatistik-i Umumi yayınlanır. Kadınları saymanın mantığı nedir, tam olarak bilmiyorum doğrusunu isterseniz. Tahminimce başlıca sebep erkek sayımının sağlamasını yapmaktır. Yani, erkek sayımında ne kadar fire verdiğinizi kadınları da sayarak bir ölçüde doğrulayabilirsiniz. İkinci bir sebep belki kadın doğurganlığının bir askeri güç faktörü olarak kavranmaya başlaması olabilir. Ülkedeki doğurma yaşındaki kadın sayısı, ülkenin yirmi ila otuz yıl sonraki askeri gücünü belirleyecektir. Bu yöndeki akıl yürütmelerin 1890’larda Osmanlı fikir hayatında sık sık duyulmaya başladığı görülür.