Oral soyadı olur, Mehmet niye olmaz
Pazar Sohbeti
14 Haziran 2020
0:00
0:00

anahtar kelimeler

metin

Soyadımın anlamını bilmiyorum. Size sorsam yardımcı olur musunuz?
Türkiye’de soy adları nasıl oluştu biliyorsunuz. 1934 yılında Soyadı Kanunu çıktı. İki sene içinde tüm TC vatandaşlarına soyadı alma mecburiyeti getirildi. Kanunun çıkmasıyla birlikte her gün gazetelerde, dergilerde çarşaf çarşaf soyadı listeleri yayınlanmaya başladı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin propaganda ve kültür kolu olan Halk Evleri bünyesinde harıl harıl çalıştılar, her ilde ‘Yeni Türk Adları’ başlığıyla broşürler, kitapçıklar yayınladılar. Kanundan altı ay sonra çıkarılan Nizamname ile yeni bir kural getirildi. Soyadlarının Türkçe olması şart koşuldu. Buyurun, 24 Aralık 1934 tarihli Soyadı Nizamnamesi, madde 5, “Yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır.”
Bu olağanüstü muğlak ifadenin pratik sonucu nedir? Mesela Türkiye’de Mehmet diye bir soyadı yoktur. Daha doğrusu 1934-36 rekoltesi olan soyadlarında yoktur. Mehmet diye bir soyadı görürseniz mutlaka Bulgaristan Türklerinden, Yunanistan Türklerinden, Kıbrıs’tan, Kerkük’ten, öyle bir yerdendir. Oysa Türk kültüründe, Osmanlı kültüründe öteden beri bir insanın illa bir soyadı seçmesi gerekiyorsa babasının adını seçmesi usuldendi. Babasının adı Mehmet ise evladı Mahmut Mehmet, Hafize Mehmet, Alptekin Mehmet. Buna karşılık Soyadı Kanununa göre Türkiye’de Mehmet diye bir soyadı olamaz. Neden? Çünkü Mehmet Türk dilinden alınmış bir kelime değil, Türkçede cari olan bir kelime değil. Eğer Arapça kökenli olan ad Türkçede cins isim olarak kullanılıyorsa, Türkçe sözlükte varsa, mesela İrfan, Mücahit, Melek, Metin, o zaman soyadı olur. Çünkü ‘Türk dilinden alınmış’ denebilir. Ama Mehmet Türkçede kişi adları haricinde kullanılan bir kelime değildir, dolayısıyla soyadı olamaz. Buna karşılık ‘Türkçe’ sanılan kişi adları, mesela Cengiz yahut Atilla soyadı olarak kabul edildi. Halbuki, ayıptır söylemesi, biri gerçekte Moğolca, öbürü Gotça mıdır nedir belli değil.
Bu dönemde çıkan yeni Türk adları listelerine baktığınız zaman, çılgın bir yaratıcılığın eseri olan adlar görürsünüz. Çünkü o günler aynı zamanda dil devriminin de en heyheyli günleridir. Dil devrimi çok radikal bir şekilde başlar. Türkçe kelime hazinesinin tamamını yeniden inşa etme çabasına girerler. İnanılmaz sayıda yeni kelime önerirer. Adamın aklına esiyor falan köküne rastgele filan ekini ekliyor, kökün anlamını biraz çarpıtıyor, eki hayal gücünün elverdiği şekilde yorumluyor. Sonra çıkan kelimeye gelişigüzel bir anlam yüklüyor. Buyur işte, öneri! Yüzlerce, binlerce yeni Türkçe sözcük yaratıldı. Komple hayali bir dil üretildi. Voltran dili gibi bir dil, bildiğimiz Türkçeyle alakası olmayan yepyeni bir dil. Aslında çok orijinal bir çalışma, dünyada benzeri olmayan bir deney. Üretilen sözcüklerin yüzde doksanı tutmadı kaldı. Öneri olarak kaldı. Yakıştırdıkları anlamlar unutuldu. Fakat yaşayan dile girmeyen bu kelimelerin bir kısmı soy adlarında yaşadı. Örnek, Yaltırık diye bir kelime var, elektriğin Öztürkçesi olduğuna kanaat getirdiler. Yalaz, yaldız, yıldırım, yaltırık işte. Birkaç kişi birkaç makalede bunu kullandı elektrik anlamında. Tutmadı, sevilmedi, unutuldu. Ama tam o günlerde soyadı olarak benimsendi. Yaltırık diye bir soyadı var bugün Türkiye’de. Anlamı belirsiz olan pek çok soyadı bu sürecin ürünüdür. Mesela Oral, “şehirli” yahut “medeni” demekmiş. Oytun “kutsal”, Bengin “ebedi”, Bergin “cömert”, Burtay “kurta benzer”, Egesel “ağaya mensup”, Tedü “zeki” vesaire. Pardon yani ama ben bunlara Türkçe diyemiyorum. Bu kelimelerin anlamı şuymuş da diyemiyorum. 1934-35’in ulusal seferberlik günlerinde şöyle bir anlam yüklemişler diyebiliyorum olsa olsa.
Kaynakları bulmak çoğu zaman zor. Ne bileyim, Bilecik Halk Evi, Çankırı Kültür Derneği o tarihte broşür çıkarmış, kasabada ortaokul müdür yardımcısının icat ettiği kelimeleri listelemiş. Birileri de beğenip bunlardan birini soyadı olarak almış. O broşürü bulmak hiç kolay değil. Entegre bir veritabanı da yok hepsini bir araya getiren. Türkiye’de olsan belki bulursun, kütüphaneleri tararsın, küflü bir köşede bulursun. Sahaflarda bulursun. Samos’ta zor. Onun için böyle yayınlar bulursanız bana gönderin. Hayatta büyük zevkim biliyorsunuz sözlük taramak, kelime listesi taramak. Her türlü kelime listesi çok hoşuma gider. Ne kadar marjinal ve tuhaf ise o kadar hoşuma gider. Belki bir şey keşfederim içinde. Onun için, bulursanız gönderin lütfen bana.