Nusayrilik nedir
Pazar Sohbeti
3 Mayıs 2020
0:00
0:00
anahtar kelimeler
metin
Nusayrilik öz itibariyle ortodoks kökenli bir inanç mıdır? İslam ile alakası ne kadar eskiye dayanır?
Ortodoks burada sanırım Rum Ortodoks anlamında olmalı. Suriye’nin İslam öncesi kültürüdür, yakın döneme dek de Suriye toplumunun önemli bir unsuru olmuştur, dolayısıyla Suriye’deki tüm dini oluşumların bir şekilde, bir ölçüde Ortodoks Hristiyan geleneğinden etkilenmiş olması eşyanın tabiatı gereğidir, evet. Egemen Sünni İslam öğretisinden sapanların daha ziyade eski dini törelere eğilimli olacağı da söylenebilir sanırım.
Nusayrilik kendileri için tercih ettikleri bir isim değil, Alevi olarak adlandırılmayı tercih ediyorlar. Nusayri genellikle aşağılayıcı bir tabir olarak kullanılıyor. Doğrusunu isterseniz bu geleneğin kökenleri hakkında, yani ne zaman çıkmış, nasıl çıkmış konusunda o kadar çok çelişkili anlatım var ki. Hatta Nusayriliğe adını veren İbn Nusayr adlı kişi gerçekten var mıdır yoksa zaman içinde oluşturulmuş bir hayalet midir, o bile çok tartışmalı. Gerek inançları gerek ibadetleri açısından bildiğimiz İslam’la pek alakası olmayan bir din veya mezhep. Camileri yok, camiye kesinlikle taraftar değiller. Dağ başlarında, doğanın tuhaf, ürkütücü oluşumlarının olduğu yerlerde beyaz badanayla boyanmış, yatır niteliğinde, yahut da antik Yunan tapınaklarına ve modern Yunan şapellerine benzer yapıda ziyaret yerleri var. İnançlarının büyük bir kısmı anladığım kadarıyla esoterik, yani yabancılara açık değil. İnandıkları ve savundukları şeylerin bir kısmının ise İslam inancıyla uzak yakın alakası yok. Anadolu Alevilerininki kadar bile yok. Ayrı bir din. Biliyorsunuz, tarih boyunca İslam dininden çıkmanın cezası ölümdür. İrtidat suçu 19. yüzyıl ortalarına kadar Osmanlı Devleti’nde katli vacip sayılan bir suçtu. Yani kimse, pardon ya biz vazgeçtik bu Müslümanlık şeysinden deme lüksüne sahip değildi. O yüzden ne yaptılar? Biz hakiki Müslümanız, bak burada Kur’an da yazıyor gibi bir kamuflaj söylemi geliştirdiler. O nedenle teoride ve kısmen hukukta Müslüman sayılıyorlar.
Fakat din, biraz da kitle psikolojisi işidir. Kendini kime yakın hissediyorsun, kimleri seviyorsun meselesidir. Gerek itikat, gerek ibadet, gerek kitle psikolojisi açılarından, Müslümanlardan ziyade Suriye Hristiyanlarına yakın olan, onlarla benzer yaşam tarzları, benzer kıyafetler, benzer kişi adları paylaşan bir toplum Suriye ve Hatay Alevileri. Türkiye ortalamasından farklı, Anadolu’nun fanatizm ve nefretle yoğrulu olan dünya görüşünü paylaşmayan bir cemaat. Nüfus merkezleri Antakya’nın güneyinde, Defne ve Samandağı ilçeleridir. Güzel bir Akdeniz memleketidir. Seçimlerde yüzde seksen doksan oranında sola oy çıkar oradan, o da aklınızda olsun. Türkiye’de Hristiyan bir azınlığın bir şekilde, marjinal de olsa varlığını sürdürebildiği ender bölgelerden biridir. Yani Samandağ’ında ve Antakya merkezinde bir Ortodoks Hristiyan azınlık da var. Türkiye’de hiç başka hiçbir yerde barınamadılar, barınamazlar. Sömürüldüler, sürüldüler, kovuldular, yaşatılmadılar. Nusayrilerin egemen olduğu alanda ise çok küçük sayılarla da olsa yaşamaya sürdürüyorlar.