Nostratik dil ailesine taraftar mıyız
Pazar Sohbeti
21 Mart 2021
0:00
0:00

metin

Nostratik dil ailesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Farklı dil ailelerindeki diller arasındaki zamirler ve soru kelimeleri arasında benzerlikler dikkat çekici.
Nostratik dil ailesi konusundaki iddiaların büyük ölçüde şarlatanlık olduğu kanısındayım. Sergei Starostin zeki, araştırmacı bir adamdı. Cesur teoriler ileri sürmekten korkmayan insanları takdir etmek lazım. Fakat ileri sürdüğü cesur teoriyi temellendirmeyi başaramadı. Onun yolundan giden takipçileri ise büyük oranda şarlatanlar, ciddiye alınacak bir şey değil.
Nostratik teori, en azından Eski Dünyadaki tüm dil ailelerinin ortak bir kökene indirgenebileceği tezidir. Bir başka deyimle, en azından Asya kıtası ve Akdeniz havzasında insan dilinin tek kaynaktan türediğini ve o kaynaktan genetik olarak dallanıp çeşitlendiğini iddia eder. O genetik evrimin izlerini Hintavrupacada, Afroasyatik dillerde, Ural-Altay adını verdiği diller grubunda, Kafkas ve Dravid dillerinde izlemeye çalışır. Belki haklıdır, bilemeyiz. Fakat şu anki bilgilerimiz ve şu anki teorik çerçevemiz dahilinde, iddia ettiği konularda ikna edici kanıtlar ortaya konamamıştır. Ben epey çalıştım Nostratik dil tezleri üzerine. Starostin’in sitesini yıllar boyu dikkatle takip ettim. Wishful thinking çok fazla var. İnanmak istedikleri şeylere çok kolay inanıyorlar.
Şöyle bir dinamik vardır akademik düşüncede. Bir teori ciddiye alınırsa ciddi bir şekilde eleştirilir. Dolayısıyla o eleştirilerden faydalanabilir. O eleştiri sayesinde yanlışları, eksikleri ve zayıf noktaları düzeltme imkanı bulunur. Bir teori ciddiye alınmazsa, ciddi bir eleştiriye uğramaz. O yüzden kendiliğinden balon gibi şişer, büyümeye başlar. Rotasını düzeltmek için bir fırsat bulamaz. Bu gözlemden şöyle bir kanun çıkıyor: Ciddiye alınmayan teoriler gitgide daha gayrı ciddi hale gelirler. Ciddiye alınsa düzeltme şansı vardır; ciddiye alınmazsa, doğru dürüst bir eleştiri olmadığı için azdıkça azar ve tamamen yolundan çıkar. Nostratik dil teorisinin sorunu budur.
Türk dilleriyle bir yandan Hintavrupa anadili arasında, öbür yandan Japonca ve Korece arasında ortak bir dil altyapısı bulunduğunu iddia eden tezlerin inandırıcı bir dayanağı olduğunu sanmıyorum. Hintavrupa dilleri ile Sami dilleri arasındaki ortak köken konusunda biraz daha ilginç diyebileceğimiz birkaç ipucu var. Fakat o noktada temel bir meseleyle karşı karşıya geliriz. Hintavrupa Anadili ufkundan daha geriye gitmeye çalıştığınız zaman, yani 5000 yıldan daha eskisini yeniden inşa etmeyi denediğiniz zaman, elinizde bu iş için gerekli aletler yok. Hint Avrupa öncesi ve Ortak Samice öncesi dilin yapısı ve sınırları hakkında yeterli bir teorimiz yok. On bin sene önce insanların elinde nasıl bir gramer yapısı vardı? Primitif insan dilinin yapısıyla çeşitli hayvan dilleri arasındaki bağlantı ve sınırlar neredeydi? Bunları bilmiyoruz. Zira Hintavrupa dilinin ortak kaynağını ortaya çıkarmakta kullanılan metodoloji, daha önceki dönemin analizi için geçerli veya yararlı değil.