Mısırlılar Türkiye’yi neden beğenir
Pazar Sohbeti
7 Şubat 2021
0:00
0:00
metin
Mısır seyahati izlenimleri.
Herkes son derece nazik, son derece sevimli. Bir ülke olarak, insan olarak Mısır insanını olağanüstü sempatik buldum. Çok şekerler, çok yumuşak huylular, güler yüzlüler. Her yaştan her konumdan insanla sürekli olarak güler yüzlü ilişkiler kuruyorsun. Türkiye’den deyince, o Törki, Törki, we love your prezdent Erdogan, Erdogan diyerek büyük alkış topluyoruz. Bu da aklınızda olsun. Böyle sempatik ve sevilen bir cumhurbaşkanına sahip olmak her millete nasip olmuyor.
Devlet ve medeniyet ve kültür dediğin zaman tam manasıyla bitmiş bir ülke. Baştan aşağıya, bir uçtan öbür ucuna kadar çöplük. Moloz yığını. Her taraf dağlar gibi çöp. Mahalle içleri, sokaklar, iyi mahalleler, kötü mahalleler, beş yıldızlı otellerin yanındaki arsalar, her yer çöp. Çölün kendisi çöplük olmuş. Yollar berbat. İnşaat, mimari, Türkiye kötüdür diyoruz ya, siz gelin bir Mısır’ı görün, nasıl bir şey.
Başka bir şey gözlemledik, demin onu konuşuyorduk. Sanat yok. Sanat derken bu her şey olabilir. Turistik eşya olabilir, teneke işleyici, marangozluk olabilir, zengin evlerinin dekorasyonu da olabilir. Herhangi bir konuda güzel bir şey üretme gayreti kalmamış. Ürün olarak önümüze çıkan her şey üçüncü sınıf. Estetik duygusunun tamamiyle tarihe karıştığı bir toplum mümkün müdür? Mümkünmüş meğer.
Mısır Akdeniz’in her zaman en zengin ülkesiydi. En görkenli eserleri üreten ülkesiydi. Hem Antik Çağ’da, Milattan önce, hem İslam döneminde muhteşem eserler yapmışlar. Ürünlerinin kalitesiyle ünlü bir ülke olmuş. Osmanlı işgalinden sonra duraklasa da, 20. yüzyıl ortalarına kadar bu ününü korumuş. 1950’lerde Nasır rejimi gelip halka özgürlük vereceğiz, cumhuriyet kuracağız, yedi düvele meydan okuyacağız dediğinden bu yana geçen yetmiş yılda beş bin yıllık geçmişi silmeyi başarmışlar. Bu azımsanacak bir başarı değil, olağanüstü bir şey.
Biliyorsunuz Mısır’ın yönetici sınıfı en azından 1920’lere kadar, kısmen de 1950’lere kadar Türkçe konuşurdu. İstanbul Türkçesi konuşmakla iftihar ederdi. Şimdi onlar kalmamış. İzi bile kalmamış gibi geldi bize, tabii kapalı kapıların ardında neler saklıdır bilmemiz mümkün değil. Bunun dışında Türkçe hakkında en ufak bir fikri olan, Türkçe bilen kimseye rastlayacak olursanız eğer Mısır’da emin olun Ermenidir. Küçük bir Ermeni cemaati kalmış Mısır’ın, üç dört bin kişi galiba. Onlar arasında hemen herkes, ya da herkes olmasa büyük bir kısmı Türkçe biliyor. Başka da Türkçe bilen kimse yok herhalde. En ufak bir fikirleri yok Türkçe’nin ne olduğu, neye benzediği hakkında. Sadece bildikleri, Türkiye’nin çok iyi bir prezdenti var. Gurur duyuyorlar onunla.
Kahire çarpıcı bir şehir. İnanılmaz sayıda tarihi eserle dolu. Her köşesi, her bucağı görkemli bir geçmişin anılarıyla bezenmiş. Öyle şeylere meraklıysan hazine gibi bir şehir. Geçmiş bir medeniyetin enkazı daha ziyade.