Menzil dergahı kınanmalı mı
Pazar Sohbeti
14 Şubat 2024
0:00
0:00
anahtar kelimeler
metin
Menzil Dergahı’nda Almanların çektiği son videoyu gördünüz mü? Suudi Arabistan gibi bir şehir kurmuşlar. Sizce nereden geliyor bu değirmenin suyu?
Bu Menzil meselesi üzerine son yıllarda birkaç kez konuştum. Dikkatle formüle ettiğim, bir de onların açısından bakın hadiseye diye özetlenebilecek şeyler söyledim. Provokasyon yaptım aslına bakarsanız. Yani gelecek tepkiyi bile bile bazı bakış açıları attım ortaya. Korkunç bir tepki doğuruyor. Seküler ateist bir Ermeni nasıl olur da Menzil hakkında lanetleyici olmayan bir cümle sarf eder? Kavrayamıyorlar bunu. Onları aşan bir şey. Demek ki Nişanyan kötü niyetlidir. Türkiye’ye kötülük olsun diye Menzil’i övüyor. Kavrayış seviyeleri maalesef bu.
Menzil Dergahı neredeyse yirmi senedir belli ölçüde ilgimi çekiyor. 2010 yılında yolum düştü, ziyaret ettim. Merhaba, ben geldim, bana gösterir misiniz burayı? Gezdirdiler. Etkilendim. Beni kültürel olarak, simge olarak rahatsız eden şeyler var. Kadınlarla erkeklerin mutlak segregasyonu. İslam’ın belli bir versiyonuyla özdeşleştirdiğimiz tavır ve hareketler, tipler, kıyafetler. Bunlar benim alışık olduğum şeyler değil. Bir önyargı var şüphesiz, kaçınılmaz olarak var. Fakat bir iş yapıyor yahu adamlar. Önemli bir iş yapıyorlar, büyük bir iş yapıyorlar. Yüz binlerce insanın hayatına dokunuyorlar. İdeolojik amaçları neyse ne. Yolsuzluk mu var? Para mı kazanıyorlar bu işten? Zengin padişahlar gibi mi yaşıyorlar? Bana ne? Önemli olan iş. Bir değer koyuyorlar ortaya.
Cezaevindeyken daha fazla bilgilendim. Türkiye’de herhangi bir cezaevine girerseniz bir süre sonra fark edersiniz ki cezaevi bunların teşkilatı çok güçlüdür. Her cezaevinde adamları var. Özellikle en ümitsiz olan vakaları, en hayatı kaymış tipleri elinden tutup kaldırmakta ustalar. Elinden tutup kaldırıyorlar da ne oluyor sorusunun cevabını bilmiyorum, ilgilenmiyorum da. Alıp uşak mı yapıyorlar? Alıp militan veya terörist haline mi getiriyorlar? Belki de öyledir. Bugün elinden tuttukları insan yarın elini bıraktıklarında hangi uçuruma yuvarlanacaktır? Bir fikrim yok. Sadece şunu biliyorum. Dünyada pek çok insan sizin tahayyül bile edemeyeceğiniz bir seviyede kaybetmiş maçı. Bitmiş. Manen ve maddeten çökmüş. Suç dünyasına yuvarlanmış, uyuşturucuya bulaşmış. Altından kalkamayacağı yüklerin altına girmiş. Günahkar olmuş. Bu insanlar var. Sayıları az değil. Ve bu insanlar insan. Ne kadar düşmüş olurlarsa olsunlar, insan olarak bir değerleri var. En ufak bir vicdan ve adalet duygun varsa şayet bunu inkar edemezsin. Bu değerin ortaya çıkması için ona saygı gösteren, ona yardımcı olan insanlar lazım.
İşte bu işi yapıyor Menzilciler tüm cezaevlerinde. Bir şekilde idarenin talimatı veya onayıyla cami yaptırma işine giriyorlar. Cezaevinin yanına bir cami yaptırıyorlar. Cami inşaatında mahkumları işçi olarak kullanıyorlar ve o işçiler arasında işe yarar gördüklerini ele alıyor, yetiştiriyorlar. Kitaplar, risaleler veriyorlar. Onları dindar olmaya teşvik ediyorlar.
Cezaevinde özellikle daha iyi kavramaya imkan bulduğum bir gerçek de şu. Ben hayatta birçok dayanağı olan, ayağını pek çok noktada yere basabilen biriyim, dindar olmadan da gayet rahat yaşarım. Kendimden bir şey kaybetmeden, ruhumda bir şey eksilmeden bunu yapabilirim. En azından benim zannettiğim o. Fakat pek çok insan var ki din onlar için son dayanaktır, tüm sığınakların bittiği yerdeki sığınaktır. Bunu da teslim etmek lazım. Onların dindarlığını kınamak, ya da onları dindarlığa teşvik edenleri hor görmek insanca bir tavır sayılmaz.
Bu haftaki mevzu Alman televizyonunun Menzil dergahı hakkında hazırladığı videoydu. Gördüm evet, etkileyici bir video. Çok çarpıcı görüntüler. Benim on küsur yıl önce gördüğümden bu yana müthiş değişmiş, müthiş gelişmiş Menzil. Şimdi, oradaki o spektaküler Suudi tarzı mimari ve modern Arap estetiği benim çok hoşuma giden bir şey değil. Ben olsam orayı öyle yapmazdım. Ama ben değilim, birileri yapmış kardeşim. Allah’ın unuttuğu bir yer olan Kahta ile Gerger sınırında, bin seneden beri kaderine terk edilmiş bir yerde kaşaneler inşa etmişler. Bir şehir, bir ideal yaratmışlar. Buna saygı göstermek lazım. Helal olsun diyebilmek lazım. Ama yolsuzluk yapıyorlarmış. Ama devletin desteği varmış arkalarında. Bunları kullanıyorlarmış. Kullandır kardeşim, beceriyorsan sen de kullandır. Adamların başarısına göz koyma.