Matematik eğitimi neye yarar
Pazar Sohbeti
25 Temmuz 2021
0:00
0:00

anahtar kelimeler

metin

Matematik köyünün kurucularından biri olarak matematik hakkında ne düşünüyorsunuz? Türkiye’de ve Dünya’da matematiğin durumu hakkında görüşleriniz var mı? Akademi dışında matematik yapmak mümkün mü?
Şimdi bu konuyu malum bir arkadaşımla yıllar boyu, çok uzun, havanda su dövercesine, geceleri sabahlayıncaya kadar tartışmışlığımız vardır. O beni ikna edemedi, ben onu ikna edemedim.
Önce kendi şeyimi belirteyim. Lisede olduğum yıllarda matematiğim parlaktı. Ulusal ve uluslararası bir iki yarışmada birincilik kazandım. İyiydi yani matematiğim. Liseden sonra sürdürmedim. Kalkülüste takıldım. Kalkülüs, yani diferansiyel ve entegral hesabı iğrenç geldi bana. Bu kadar nefret ettiğim bir konu hiç olmamıştır hayatta. Ondan sonra da devamına ilgi göstermedim. Bundan dolayı hayatta bugüne kadar en ufak bir eksiklik hissetmedim. Bizim lisedeyken öğrendiğimiz matematik bugünkü standart lise düzeyinin üstündeydi sanırım. En ufak bir faydasını görmedim bugüne kadar. Hadi ilkokul demeyelim, ortaokul 7. veya 8. sınıf düzeyinde matematik bilgim bugüne kadar beni fazla fazla geçindirdi. İkinci derece denklemler nasıl çözülür diye bilmenin bugüne kadar bana zerre kadar faydası dokunmadı. Bunu bir kere belirteyim.
Matematiksel düşünce, besbelli ki bazı insanlar için, her insan için değil, bazı yetenekli insanlar için, çok büyük bir zevk kaynağı. Nasıl bazılarımız şiirden yahut da bir polisiye romandan zevk alıyorsa, bazılarımız da matematik problemi çözmeyi hayatın en saf, en gelişkin, en mükemmel zevki olarak görüyor. Onlara saygı duymak lazım. Onları teşvik etmek lazım. Onları bu disiplinlerinden ötürü, yani zihinsel problem çözme disiplininden ötürü takdir ve tebrik etmek lazım. Dünyaya öyle insanlar da lazım kesinlikle.
Lise düzeyinde matematik eğitimi şart olmalı mı sorusunun cevabına gelince, bu fikir bence 19. yüzyıl pozitivizminin, 19. yüzyıl sonlarında, özellikle Fransa’da, özellikle ilerici çevreleri etkisi altına alan bilimcilik akımının bir ürünüdür. Orta ve lise eğitim müfredatının maalesef bugünün dünyasına, bugünün ihtiyaçlarına ayak uydurmadan 100 ila 120 yıl öncesinin modalarıyla ve düşünce akımlarıyla yoğrulmuş olduğunu düşünüyorum. Ve bu eğitim sisteminde matematiğe gereğinden çok fazla yer verildiğini görüyorum. Bariz bir gerçek var ortada. Öğrencilerin yüzde doksanı lise düzeyindeki matematikten nefret ediyor. Lise matematiğini bir eziyet olarak algılıyor. Onlara eziyet etmenin bir anlamı olduğunu düşünmüyorum.
Matematik yeteneği olan insanlarda matematik eğitimi teşvik edilmelidir. En üst düzeyde, en zor düzlemde matematik eğitimi verilmelidir. Seçmeli bir ders olmalıdır. Bir azınlığın kültürel ayrıcalığı olmlıdır. Şahsi görüşüme göre, Latince öğretmek, yahut klasik Arapça öğretmek, matematik öğretmekten daha faydalı, daha zihin ve kişilik geliştirici uğraşlardır. O olmadı resim öğretmek, o olmadı bir enstrüman çalmayı öğretmek, o olmadı bir otomobili veya piyade tüfeğini söküp takmayı öğretmek, bunlar da diğerleri kadar, hatta belki onlardan daha önemli disiplinlerdir. Tarım öğretmek, hayvancılık öğretmek. Bunlar gençlere öğretilmeli. Bütün insanları, yani 83 milyonun bütün çoluğunu çocuğunu bir yere toplayıp aynı matematik eğitiminden geçirmek kadar absürt ve lüzumsuz bir eziyet düşünemiyorum.