Liberalizm neden tıkandı
Pazar Sohbeti (Düzenlenmiş)
9 Mayıs 2021
0:00
0:00

anahtar kelimeler

metin

Bütün dünyada yaşanan siyasi, felsefi ve ekonomik anlamda tıkanmayı neye bağlıyorsunuz? Özellikle demokrasinin bu popülist halinin ve neoliberal ekonominin kutsallaştırılması sizce aşılır mı?
1980’lerden bu yana yürütülen Neoliberal deneyin başlıca sonucu, servetin gerek ülkeler içinde gerek ülkeler arasında aşırı derecede az elde toplanması oldu. Bunun birkaç tane önemli sonucu görülüyor.
Birincisi, bozulan gelir dağılımının doğurduğu güvenlik riskini bertaraf etmek için devletler gitgide çığırından çıkan güvenlik politikalarına yöneldi. Hem iç güvenlik, yani polis, hem dış güvenlik, yani asker, akıl almaz boyutlar kazandı.
İkincisi, biriken servet, tarihteki emsallerinin aksine, toplumsal sorumluluk yatırımlarına yönelmedi. Yol, köprü, katedral ve piramit yapmadılar. Bireysel lüks tüketime gaz verdiler.
Üçüncüsü, özel ve kurumsal büyük servetlerin yönetimi için balon gibi şişen verimsiz ve amaçsız bürokrasiler yaratıldı.
Dördüncüsü, bürokrat ihtiyacı astronomik olarak arttıkça üniversite eğitimi gitgide artan oranda bürokrat yetiştirmeye tahsis edildi.
Demokrasinin popülist hali nedir, bilmiyorum. Şu anda dünyada öyle popülist bir demokrasiden falan söz edemeyiz. Aksine, firmalara, finans kuruluşlarına, eğitim kurumlarına, devlet kadrolarına, yayın ve propaganda araçlarına tamamen hakim olan üniversite eğitimi görmüş kesimin basbayağı totaliter diyebileceğimiz bir tarzda sisteme ve söyleme hakim olduğunu görüyoruz. Toplumların sayıca çok büyük bir kesimi, çaresizlik içinde, artık sözlerinin duyulmadığı, fikirlerinin geçmediği ve siyasi tercihlerinin hiç değerinde olduğu kanısına kapılıyor. Bunun getirdiği, şimdilik küçük çaplı olan patlamaları yaşıyorlar. Bu patlamalar büyüyüp sistemi sarsma noktasına gelir mi onu bilemeyiz. Popülizm dediğiniz şey o şimdilik çok cılız olan patlamalara saraylı elitin taktığı aşağılayıcı addır. Düzene karşı bir isyan hareketinin ilk kıpırtılarıdır.
Neoliberal ekonomi bundan bir iki yıl öncesine kadar egemen düşünce modeliydi. Bugün ise neoliberal ekonominin radikal bir şekilde gözden geçirilmesi gerektiği fikri egemen hale gelmiştir. Güncel düşünce akımlarını biraz daha yakından takip etmenizi tavsiye ederim. Avrupa ve Amerika’nın bugün sesi duyulan fikir önderlerine sorarsanız neoliberal iyi bir şey midir diye, çoğunluk hayır diyecektir. Oysa 2010’ların bir aşamasına kadar ezici çoğunluk evet diyordu. Çok hızlı bir rüzgar değişimi oldu.
Bu değişimi neye bağlıyorsunuz?
Demin saymaya çalıştım sanıyorum. Kapitalizmin çığırından çıkması ve insanlığın kültürel birikimini ve doğal çevresini ezip geçme noktasına gelmesi bir faktördür. Servetin az elde konsantre olması diğer bir faktördür. Üniversite eğitiminin 1960’lardan bugüne gelen bir süreçte dejenere olması ve bunun doğrudan sonucu olarak Batı ülkelerinde elit kültürünün iflas etmesi de çok önemli bir faktördür diye düşünüyorum.