Lazlar ve Çerkesler neden isyan etmez
Pazar Sohbeti
4 Eylül 2022
0:00
0:00
anahtar kelimeler
metin
Lazlar ve Çerkesler, Kürtler gibi bir isyana giriştiler mi? Ayrılıkçı Laz ve Çerkes toplulukları tarihte oldu mu?
Laz’la Çerkes’in Türkiye’deki konumu Kürt’ten çok farklıdır biliyorsunuz. Çerkesler kendi ülkelerinde yaşarken Rusya’ya karşı, Osmanlı’nın da kışkırtmasıyla savaş açtılar, yirmi yılı aşkın bir gerilla mücadelesi verdiler ve yenildiler. Ruslar tarafından yurtlarından sökülüp toplama kamplarına gönderildiler. Yüz binlercesi bunun sonucunda Osmanlı devletine sığındı, muhacir olarak Türkiye’ye geldi. Türk devletine karşı hala izleri ve etkileri süren bir minnet borcu altına girdiler. Onları kurtaran, onlara kucak açan bir devlet olarak bildiler.
1918’den sonra Osmanlı devleti yıkılmaya yüz tuttuğunda hangi tarafı tutacaklarını pek bilemediler. Kendilerine hami olan Osmanlı hanedanını mı, yoksa Osmanlı devletini yeni bir zeminde yeniden kurmaya azmeden Anadolu hareketini mi destekleyecekleri konusunda birkaç yıl süren bir tereddüde düştüler. O dönemde bir kısım Çerkes Ankara rejimine isyan etti, bir kısmı da Ankara rejimiyle işbirliği yaparak İstanbul rejimine karşı silah kullandı. Cumhuriyetin ilanından sonra hala silah taşımakta ısrar eden bazı Çerkes topluluklarını bastırmak için epey bir mücadele verildi, fakat nihayet 1927-28 gibi bir tarihte Türkiye Cumhuriyetiyle barışıp bu devletin en güçlü, en sağlam, en sadık ayaklarından biri oldular.
Lazlar tarih boyunca isyankar bir toplumdu. Devlet otoritesine ve kendi vadilerinin dışından gelebilecek olan her türlü otoriteye karşı omuz silken bir tavır içindeydiler. Korsanlık ve eşkıyalık gibi işleri makbul meslekler olarak gören bir kültüre sahiptiler. 1820’lerde Osmanlı devleti bunları zapturapt altına almaya kalktığında Tuzcuoğlu Memiş Ağa önderliğinde büyük bir isyan başlattılar. Bu ayaklanma yanılmıyorsam 1841-1842’ye kadar, yani 15 seneye yakın bir dönem devam etti. Trabzon paşası tarafından şiddetle bastırıldı. Laz ülkesinde taş üstüne taş bırakılmadı, yakıldı, yıkıldı. O tarihten sonra Lazlar sanırım Osmanlı’ya itaatkar olmanın daha rantabl bir politika olduğu kanısına vardılar.
1877-78 harbinde Ruslar Laz ülkesinin bir kısmını ve komşu Acaristan’ı işgal ettiğinde, normal koşullarda Türkiye’de kalan Lazların da en azından mırıldanmaya başlaması beklenirdi. Kısmi Rus yönetimine giren her millette öyle olmuştur, Finlandiya’dan ta Moğolistan’a ve Kore’ye kadar. Sonuçta Ruslar az çok düzgün kamu yönetimi getiriyor, okul getiriyor, yol getiriyor, hastane getiriyor, postane getiriyor. Senin Gonyo’daki amcanın oğlu Petersburg üniversitesinde okurken sen niye Osmanlı’nın miskin düzenine razı olasın? Fakat Osmanlı devleti çok şık bir şekilde hadiseyi gavura karşı Müslüman eksenine oturtmayı başardı. Lazlar da büyük bir gayretle Moskof gavuruna karşı Müslümanlığın, ve dolayısıyla Türk devletinin muhafızlığı rolünü benimsediler. O tarihten beri de tavırlarını değiştirmek için bir sebep göremediler sanırım..