Kürtler neden Abdül’lü isimleri sever
Pazar Sohbeti
18 Nisan 2021
0:00
0:00

metin

Abdül ile başlayan Tanzimat padişahı isimleri Türkiye genelinde pek yaygın değilken, niye Güneydoğu’da çok popüler? Abdülhamid’in Kürtlerle olan olumlu ilişkisinin etkisi var mı?
Vardır herhalde, kesin söyleyemem. Şu bir gerçek, Abdülaziz, Abdülmecid, Abdülhamid isimleri ve aynı zamanda diğer benzerleri, Abdülkadir, Abdülkerim, Abdülbaki gibi isimler Türkiye’de yüzde doksanı aşan oranlarda Kürtlerde görülen isimler. Bir insanın adının Abdülaziz olduğunu görürseniz %90’ı aşkın doğruluk payıyla Kürt yahut Güneydoğu Araplarından olduğuna hükmedebilirsiniz bu insanın. Böyle olmasının sebebi nedir? Neden Batı illerinde tedavülden kalkmış olan bu isimler Türkiye’nın bazı etnik azınlıklarınca hala tercih ediliyor, sormaya değer bir soru.
Şöyle bir akıl yürütmek mümkündür belki. Osmanlı hanedanının özellikle son yüz yılını anımsatan isimler Cumhuriyet döneminde siyasi açıdan sakıncalı sayıldılar. 1920’lerden bu yana Türkiye’nin Türk tarafında, yani Fırat’ın batısında, son yılların televizyon dizilerine gelinceye kadar çok az insan bu isimleri oğluna vermeye cesaret edebildi. Vahdettin de yoktur mesela, Batı Türkiye’de çok enderdir. Çok radikal bir siyasi tavır ima eder. Vahdettin’lerin de tamamına yakını doğu illerindedir. Mardin-Urfa Araplarında yok mesela Vahdettin, buna karşılık Van’da, Erzurum’un Kürt ilçelerinde, Elazığ’ın kırsalında yaygın bir isim. Bir siyasi tavır görünüyor burada.
Cumhuriyet rejimi Kürtler açısından büyük bir hayal kırıklığıydı. Bir hakaret olarak algılandı. Çünkü daha önce Kürtlerle Türklerin bir ortak zemini vardı. Devlet İslam devletiydi. Dolayısıyla Ermeninin, Rum’un değil, Sünni Müslüman olan herkesin devletiydi. Din bazında Kürt ve Türk ve Arap eşitti. Ganimetten pay alan taraf onlardı. Yağmalanan değil, yağmalayandılar. Müslüman oldukları için silah taşıma yetkisine sahiptiler. Ata binme ve bey olma yetkisine sahiptiler. Cumhuriyetin ilanıyla bu devletin Türklere ait olduğu tescil edildi. Bir kalemde Kürtler ve Araplar silindiler, birinci sınıf vatandaş olmaktan çıktılar, Ermenilerle, Yahudilerle aynı pozisyona düştüler. Kendi kimliğiyle bu ülkenin yönetici sınıfına dahil olamayacak insanlar safına katıldılar. Kırılır insan tabii. Kolay hazmedilebilecek bir aşağılanma değil.
Bu sakıncalı isimlerin Kürtlerdeki ve Arap vatandaşlardaki yaygınlığını bu hadiseye bağlamak yanlış olmaz diye düşünüyorum. Ama daha ince ayrıntıları da varsa onu bilmem.