Komşunun iPhone’u neden önemli
Pazar Sohbeti
30 Ocak 2022
0:00
0:00

anahtar kelimeler

metin

Çağdaş kapitalizm tüm sıkıntılarına rağmen dünyada ortalama refahı artırmadı mı?
Genelde şöyle bir düşünce var. Bütün dünya toplumları zenginleşiyor. Refah düzeyinde büyük ve sürekli bir artış var. Günümüz dünyası her açıdan, geçmiş çağlardan, geçmiş toplumlardan, refah açısından çok daha ileri bir dünya. Herkesin artık otomobili var, cep telefonu var, vesaire. Bunun üzerinde biraz düşünelim derim.
Hiç düşünmeden, hiç geniş bir perspektife yerleştirmeden, adeta böyle vur dizine bacağı hoplasın gibi otomatik bir refleksle bu söylem doğru kabul ediliyor. Oysa şunu aklımızdan çıkarmamamalıyız. Refah ve zenginlik mutlak kavramlar değildir. Göreceli kavramlardır. İnsan komşularından daha zengin olmayı hedefler. Çünkü zenginliğin işlevi, ekonomik refahın işlevi, çamaşırını elde değil makinada yıkamak değildir. Zenginliğin amacı, temel psikolojik tatmini, komşularından bir adım önde olmaktır. İnsanlar illa otomobil sahibi olalım, illa çamaşır makinesi sahibi olalım, iPhone’un son modeline sahip olalım derken bunu mutlak bir ihtiyaç olduğu için değil, tanıdığı herkes bu ürünleri aldığı için, onlardan geri kalmamak için ister.
Çünkü insanoğlunun en temel ihtiyacı, en temel ve vazgeçilmez psikolojik itkisi, dürtüsü, itibardır. “Ooo Sevan Bey çok iyisin, maşallah.” Bunu dedirtmektir. Komşun bunu dediği zaman mutlu olursun. Çamaşır makinesi sahibi olduğun zaman mutlu olmazsın. Bodrum’a tatile gittiğin zaman da mutlu olmazsın. Öbürü gidiyor, ben niye gitmeyeyim, ben de giderim bak, hem de daha yıldızlı otelde kalırım dediğin zaman mutlu olursun. Çünkü insan bir sürü hayvanıdır ve sürü içindeki nispi pozisyonlar, sürü içinde öbüründen bir adım daha ilerde olmak, onun kullandığı iPhone’un bir model üstüne sahip olmak, onun kavuştuğu toplumsal itibarın biraz daha fazlasına sahip olmak, bunlardır insanı mutlu eden şeyler. Zenginliğin gerçek anlamı budur.
Modern dünyada, nispi olarak baktığın zaman, ben şahsen zenginleşme değil, fakirleşme görüyorum. Objektif bir gerçek var: En zenginle en fakir arasındaki uçurum büyüyor. Sürekli olarak toplumun genelinden az sayıda insana doğru inanılmaz boyutlarda bir gelir transferi söz konusu. Yani nispi olarak toplumun büyük kısmı bütün ürünlere ve bütün hizmetlere kavuşsa bile fakirleşiyor. Çünkü birileri daha fazla zenginleşiyor. Çünkü senin zenginleşme olarak yaşadığın hadiselerin tümü ticari ürünleri satın almak yoluyla gerçekleşiyor. Ve ticari ürünleri sen satın aldıkça senin cebinden çıkan birtakım paralar başka birilerinin cebine akıyor. Sen zenginleştiğini düşündükçe, çeşitli mal ve hizmetleri satın alma imkanların arttıkça, aslında nispi olarak fakirleşiyorsun.
Bu bence çok önemli bir bakış açısıdır. Bu bakış açısını yakaladığın zaman modern toplumun ciğerini okuma fırsatına kavuşursun. Sanıyorum ki böyle.