Vallahi hiç öyle düşünmemiştim bunu ama haklısınız, olabilir bir bakıma. Sonuçta dünya tarihinde büyük imparatorluk kuran üç dört kişiden biri, büyük bir din kuran beş altı kişiden biri aynı zamanda, ama hem imparatorluk hem din kuran başka biri yok.

Gerçi imparatorluğu kendi kurmamış. Dini de, aslına bakarsanız, kendisi ölüp gittikten bir süre sonra akıl edip kurmuşlar. Lakin en azından sembolik düzeyde ikisinin de kurucu figürü odur desek başımız ağrımaz.

Eğer doğruysa Allah razı olsun delirtenlerden. Şu anda Türkiye’deki en aklı başında insan gibi görünüyor Hasan Mezarcı. Hiç öyle delirmiş bir hali yok. Herkesin delirmiş olduğu bir toplumda bu kadar sakin, bu kadar düzgün, bu kadar aklı başında sözler eden başka kimse ben bilmiyorum.

Bugün dünyanın herhangi bir yerinde şiirden söz etmek mümkün mü? Bugün herhangi bir dilde şiir diye bir sanat kaldı mı? Bu sorunun cevabı bence olumsuzdur.

Şiir dediğiniz şey özel bir dildir. Bir dilin yaşaması, gelişmesi, nefes alması için o dili çok kişinin kullanması lazım. O dilde yüksek sanat eserleri üretilebilmesi için çok sayıda seçkin insanın rutin olarak o dilde eser vermesi lazım. Vatandaşın birinin aklına esti, hisli duygularını kendince yamuk yumuk dile döktü diye şiir olmaz. Düz söyleyebileceğin lafları devrik cümleyle söyledin diye de şiir olmaz. Memlekette padişahlar dahil herkes birbiriyle şiir yarıştırıyorsa, belki, bir ihtimal, onca ürün arasında akılda tutmaya değer birkaç şiir ürer.

Batı dünyasında bilemediniz 1945’tir şiirin kesin olarak bittiği tarih. Türkiye’de de biraz gecikme payıyla haydi diyelim 1960 olsun. Sonrası yok.