Kerhaneci peygamber olmak yanlış mı
Pazar Sohbeti
14 Şubat 2024
0:00
0:00

anahtar kelimeler

metin

Ülkenin son 30 yılına damgasını vurmuş Adnan Oktar ve tarikati hakkında ne düşünüyorsunuz?
Fazla bilgim yok bu konuda. Sahtekarlık ve sömürü yoluyla büyük bir siyasi güce ve servete kavuştuğu söyleniyor. Bugünün dünyasında böyle bir başarı öyküsü, devletlerin bazı organlarının desteği olmadan olmaz diye biliyorum. Yani işin içinde bir iş var. Besbelli.
Devletin hukuki ve siyasi çerçevesi dağılmışsa, ülke rasyonel ve şeffaf bir şekilde yönetilemiyorsa, hak ve adalet kavramları ağır bir şekilde zedelenmişse ortaya parazit oluşumlar çıkar. İnsanlar sistemin boşluklarından yararlanarak, sistemin zaaflarından yararlanarak, kenardan köşeden, illegal yollarla, muhtemelen ahlak dışı yollarla güç devşirirler. Devletin zayıf olduğu yerde aşiretler ve mafyalar türer. Hizmet Cemaati gibi, Adnan Oktar hadisesi gibi oluşumlar, hatta Türk ordusu ve devleti içinde Ergenekon gibi yapılanmalar, devletin hukuk sisteminin zaaflarından faydalanarak ortaya çıkmış parazit organizmalardır. Nasıl bünye zayıflayıp güçten düşünce kistler, tümörler, parazitler, mikroplar sarar ortalığı, bunlar da öyle bir hadise.
Tüm ülkelerde yirminci yüzyıldan bu yana gitgide artan bir oranda cinsel hizmet temini ve buna bağlı olarak cinsel şantaj, yasa dışı güç kazanmanın önemli bir boyutunu teşkil etmiş.. Amerika’da Epstein olayında bunu net olarak gözlemledik. Tüm batı dünyasının elit tabakası, insani zaaflarından istifade edilerek yasa dışı cinsel ilişkilere teşvik edilmiş. Bir cennet adası kurulmuş Bahama’larda. İnsanlar buraya davet edilmişler. Buyurun biz çok güzel eğleniyoruz siz de gelin denize girersiniz denilmiş. Yanında çerez mahiyetinde bakın 15 yaşında, 16 yaşında dünya güzeli kızlarımız var, onlardan da istifade edin denilmiş. Filmleri çekilmiş, kaydedilmiş. Yarın öbür gün mecliste mesela yanlış bir oy vermeye kalktıklarında, birtakım finansal işlemlerle hoşa gitmeyen davranışlar sergilediklerinde bunlar hatırlatılmış kendilerine. Arkadaşım ya, yapma, yazık sana. Sen bizim dostumuzsun, seni üzmek istemeyiz demişler. Türkiye’deki Adnan Oktar olayının da buna benzer bir işlevi olduğu anlaşılıyor.
Bir sistemin ahlaki altyapısı çürümüş olduğunda bir münferit bireyi ve münferit grupları veya girişimleri ülkenin umumi ahlaksızlığından faydalandıkları için ahlaksızlıkla suçlamak ne derece doğrudur? Bu soruyu sormak lazım. Onun yerinde olsan sen ne yapardın? Adam resmen peygamber oldu bir ara. Kerhaneci peygamber. Cazip bir mevki değil mi sizce?