Kelime çalışmaları: Patates, kumpir, kartofil
Blog
6 Ekim 2023
0:00
0:00
metin
Bir Amerikan bitkisi olan patates 1580’den kısa bir süre sonra İspanya’da, 1582’de Fransa’da, 1585 dolayında İtalya’da, 1587’de Belçika’da duyulmuş. Belçika’dan alınan bir kök 1588’de kraliyet botanikçisi Clusius tarafından Avusturya’da çoğaltılmış. 1596’da İngiliz herbalist John Gerard Londra yakınında Holborn’daki bahçesinde yetiştirmiş.
Amerikan yerli dillerinden alınma bir ad olan batata/patata esasen bu bitkinin değil, İngilizcede sweet potato adı verilen başka bir bitkinin adı. O yüzden bu yeni mahsule ‘İspanyol patatası’ veya ‘Virginia patatası’ gibi dolaylı adlar verilmiş. İtalya’da patata adı tutunmuş. Alman dilli toplumlarda bölgelere göre üç ayrı isim türemiş. Avusturya’da “Grundbirne”, yani “yer armudu”, Ren havzasında “Erdapfel”, yani “yer elması”, Prusya tarafında ise “Tartoffel” benimsenmiş. Bu sonuncusu, Türkçede köme denilen yer altı mantarının İtalyanca adı olan tartuffo’dan. Prusya kralı II. Frederik’in patates ekimini devlet politikası ilan eden 24 Mart 1756 tarihli emirnamesinde ısrarla Tartoffel geçiyor.
“Es ist von uns in höchster Person in unseren anderen Provinzen die Anpflanzung der sog. Tartoffeln, als ein sehr nützliches und sowohl für Menschen als Vieh auf sehr vielfache Weise dienliches Erd-Gewächse, ernstlich anbefohlen. (...) daß sie noch dieses Frühjahr die Pflanzung der Tartoffeln, als einer sehr nahrhaften Speise, unternehmen müssen (...) diejenige Örter, die zur Zeit noch mit gar keinen Tartoffeln versehen...”
Fransa’da önceleri “batate” veya “patate” kullanılırken, 1765 dolayında, muhtemelen Hollandaca veya Batı Almanca etkisiyle “yer elması” anlamına gelen “pomme de terre” benimsenmiş.
Frederik’in başlattığı patates seferberliğini Avusturya’da Maria-Theresia hemen takip etmiş. Özellikle ordu iaşesinde patatesin önemi kısa zamanda idrak edilmiş. 1777-78 Avusturya-Bavyera savaşında aç kalan Avusturya ordusu patates mahsulünü yağmalayarak beslenince işin ciddiyeti daha iyi anlaşılmış. Aynı yıllarda Rusya’da II. Katerina Rus ordusunun besin ihtiyacını karşılamak için büyük çaplı patates ekimini başlatmış. İlham kaynağı Prusya olduğu için patatesin Rusça adı kartofel olmuş. Önseste t > k dönüşümü Almancada 18. yüzyılda gerçekleşmiş miydi? Yoksa Rusçaya Tartofel şeklinde alıp sonradan mı Alman telaffuzuna uydurdular? Araştıramadım maalesef.
Osmanlı diyarına patates en az üç ayrı kapıdan girmiş görünüyor. O tarihte Osmanlı tebaası olan Sırplarda 18. yüzyıldan itibaren krumpir biliniyor. Elbette Avusturyalıların Grundbirn’inden kopya. 1718-1730 arası bütün Sırbistan Avusturya işgalindeydi, o zaman mı geldi? Yoksa Avusturya imparatorluğunun bir parçası olan Hırvatlar mı önce krumpir’le tanıştılar? Bunu araştıracak araçlar yok elimin altında yazık ki.
Sırpça krumpir güney lehçelerinde, mesela Hersek’te kumpir olarak söyleniyor. Bulgarca ve Makedoncada da kumpir yerleşik. Bulgarcada sanırım resmi imlada krumpir tercih ediliyor fakat halk dilinde kumpir yaygın. Türkçede kumpir sözcüğünü Rumeli muhacirleri eskiden beri bilirdi. Ancak fırınlanmış dolgulu patates anlamında kumpir yanılmıyorsam 1990 yılında aniden memleketi sardı.
İmparatorluğun merkezinde patates ekimini II. Mahmut’un emri veya teşvikiyle Alibeyköy Çiftliğinde Ağaton Efendi’nin başlattığı söylenir. Tahminen Napolyon savaşları dönemi olmalı, 1810’lar gibi. Ancak bu bilgi bin yerde tekrarlandığı halde ayrıntılı öyküsünü hiçbir yerde bulamadım. Ağaton Efendi aslen Kartallı bir Ermenidir (benim dedem de Kartallı olduğuna göre bir yerlerden akraba olabiliriz). Ama Alibeyköy çiftliği neymiş, Ağaton Efendinin oradaki konumu neymiş, patates işini kendi mi düşünmüş, nereden getirmiş, bunlar şimdilik meçhul. Ağaton’un torunu olan Krikor Ağaton Efendi Türkiye’de tarımsal modernleşmenin öncüsüdür. Halkalı’daki Ziraat Mektebini kurmuş, memlekete ipek böcekçiliğini getirmiş, sonra da 1868’de Osmanlı tarihinin ilk gayrimüslim bakanı olmuştur.
Türkçede ilk dönemde yaygın olan isim patata. Neden Rumca çoğul ekiyle patates oldu? Sanırım İstanbul’da manavlık sektörünün çoğunlukla Rumlar elinde olmasıyla alakalı olmalı. Pazarcı ile seyyar zarzavatçı eğer Rumsa patata ve domata değil, kesinlikle patates ve domates diye haykıracaktır.
Erzurum kenti 19. yüzyılda iki kez Rus ordusu tarafından işgal edildi. 1829’da 4 ay, 1878’de 7 ay kaldılar. Bunların özellikle ikincisinde General Loris-Melikov genel komutasındaki Rus ordusunun halka iyi davrandığı, aylar süren kuşatma esnasında kıtlıktan kırılan ahaliye ordu erzakından yiyecek dağıttırdığı anlatılır. Erzurum halkı kartofil sözcüğüyle o sefer mi tanıştı? Bence 1829 daha makul bir tarihtir, fakat yazık ki 1829 işgalinin sosyal tarihiyle ilgili de çok fazla yazılı malzeme yok görünüyor.
Halen Erzurum’da patatese kartol derlermiş. Kars’ta kartof diyorlar. Yerleşik bir fark mıdır, yoksa bilgiyi aktarandan aktarana değişiyor mu, onu da bilemedim.