Kelime çalışmaları: Avlan, Gey
Blog
8 Temmuz 2021
0:00
0:00
metin
Karpathos adasında Olympos köyünün mezrası Avlónas. Köyde üç gün geçirince mezrayı da görmek farz oldu. Issızlığını sevdim sanırım. Kemik gibi kuru dağların arasına sıkışmış, dar uzun, küçük, kayıp bir ova. Fotoğraf çekmeye çalıştım ama bir türlü o dokunaklı, durgun havayı yakalayamadım. 100-150 hane kulübe yapmışlar. Sürekli oturan kimse yokmuş, ancak tarla işi için giderlermiş. Bir teyze evinin önünü lokanta yapmış, iki üç saat orada oturup tembellik ettim, köy dedikodusu dinledim.
Avlonas ne demek diye sordum. Canım işte tarlalar olur öyle diye açıklamaya çalıştı, beceremedi. Sözlükte yok, ama gayet yaygın bir yer adı. En meşhuru Atina yakınındaki Avlonas, sonra Midilli’de, Sakız’da, Evia yani Eğriboz adasında birer tane. Arnavutluk’taki Vlorë şehrinin de esas adı Avlona’dır. Sonunda Eski Yunancaya bakmayı akıl ettim, aha, “αὐλών” avlōn, Eski Yunanca son hece uzunsa Yeni Yunancada böyle +as ekiyle ile çekimlenir, Herodot’ta kaç defa geçermiş, “hollow between hills or banks, defile, glen” diye çevirmişler. Türkçe tam karşılığı boğaz veya oluk. Vadi değil, kanyon da değil, Güney Ege’de, Toroslarda çok vardır bilirsiniz, iki dağ sırası arasına sıkışmış, kurumuş göl yatağı gibi dar uzun verimli alan.
Türkiye coğrafyasıyla bağını birkaç gün sonra kurabildim. Yavaş çalışıyor kafa.
Avlan, tabii, neresiydi? Fethiye’de Faralya ve Kabak’tan dağ yoluyla Kınık tarafına giderken bir boğazdan geçersin. On sene öncesine dek müthiş ıssız, taş devrinden kalma, yürek hoplatan yerlerdi, şimdi ne kadar bozulmuştur bilmem. Oradaki köye sonradan Boğaziçi adını verdiler, Avlan da onun mahallesi oldu.
Öteki Avlan Kaş-Elmalı yolunda bir ara kurutup, sonra çevre faciası olunca yeniden su tutmaya çalıştıkları gölün adı. Avlan sanırım gölün değil, onun güney yakasındaki boğazın ve boğaz içindeki köyün adı olmalı. Şimdiki adı Göltarla.
Bir de Avlana var. Datça Mesudiye’nin eski adı deniyor ama değil, şimdiki Mesudiye köyünün arkasında boğaz içindeki mahallenin adı. Buranın en eski köyüymüş, 19. yüzyıl haritalarında bu yörede yerleşim adı olarak sadece Avlana görünüyor. Mesudiye, +iye ekli tüm Osmanlıca yerler gibi 19. yy sonlarında muhacir yerleşimi olarak kurulmuş olmalı.
Avla yahut avlanmakla alakası yok. Rumca Avlón/Avlónas’ın uyarlaması. Aynı sözcük yerel Türkçede kavram olarak kullanılıyor mudur, yani üretken midir, yoksa yer adı olarak direkt Rumcadan mı aktarılmış, bilemedim.
Bunlarla cebelleşirken tam on beş senedir aklımı kurcalayan bir muamma da çözülüverdi birden. Demin sözü geçen Faralya-Kabak dağlarında bir Gey köyü vardır, sevdiğimiz arkadaşlarımızın bir de küçük oteli var, gecelediğim olmuştur. Böyle rezil isim mi olur dediler, köyün adını Yediburunlar yaptılar. Bir Allahın kulu da açıklayamadı Gey nedir, dağ başındaki Yörük obasına nasıl isim olur diye. 19. yüzyıl haritalarına bakınca mesele çözülüverdi. Kâhya Köyü imiş. Yerel ağızda Gehya iken Gey olmuş.