Katolik Ermeniler kimdir
Pazar Sohbeti
3 Eylül 2023
0:00
0:00

metin

Sevan Bey, Ermeni Apostolik Kilisesi ile Ermeni Katolik Kilisesi’nin temel itikadi farkları nedir?
İtikadi farkları bilen kimsecikler olduğunu sanmıyorum, bu işin profesyoneli olan yarım düzine din alimi dışında. Asıl fark başkadır. Biri Fransız sever, biri Fransız sevmez. O kadar.
Ermeni Katolik Kilisesi 18. yüzyıldan itibaren Fransızların Orta Doğu’daki politik amaçları doğrultusunda oluşturulmuş bir yapılanma. Ermenilerin bir kısmı, Ermeni Kilisesi’nin köhnemiş yapısından, bağnazlığından, geri kalmışlığından şikayetçi oldukları için gidip bu cemaate katılmışlar. Bir Avrupaileşme hamlesidir, bir modernleşme çığlığıdır.
18. yüzyılda Katoliklik çıktı, 19. yüzyılda İngilizler ve Amerikalılar bir adım daha ileri gidip, Ermeni kilisesine daha radikal bir şekilde muhalif olan Protestanlığı yaydılar. Osmanlı düzeninde insanların eli mahkum, bir dini cemaate mensup olman şart. Bir dini cemaate mensup olmayan insanların yaşama şansı yok, çocuklarını eğitme imkanı yok. Osmanlı Devleti bir süre direndikten sonra bu yeni dinleri resmen tanıdı, ayrı birer millet olarak kabul etti. Böylece üç ayrı Ermeni milleti çıktı ortaya.
Ermeni Katoliklerin Fransızlara yönelik sonsuz bir hayranlığı vardı. Ülkenin birçok yerinde Frenk diye geçer isimleri. Mesela Ağrı’nın köylerini bilirseniz, Ağrı’da iki tane Keşişköyü vardır. Birinin adı Frenk Keşişköyü’dür. Niye Frenk? Çünkü Katolik Ermeniymiş ahalisi.
Osmanlı zamanında Katolik Ermeniler belli başlı birkaç bölgede toplanmıştır. En önemli cemaat Ankara’dadır. 1828’de İstanbul’un Katolik Ermenileri Sultan Mahmut fermanıyla Ankara’ya sürüldüler. Orada palazlanıp hali vakti yerinde güçlü bir topluluk oluşturdular. Kadim Ermenilerle aralarında kan davası boyutlarına varan bir ihtilaf vardı. Ermeni kilisesi önünden geçerken yere tükürürlerdi denir. Bir başka önemli merkez Halep’tir. Oranın uzantısı olarak Kilis’te, Antep’te, Adana’da da hayli çok Katolik vardır. Sanırım Suriye’de Fransızların öteden beri sahip olduğu etkinin bunda bir rolü olmalı. Üçüncüsü Rusya dahilindeki Tiflis’te etkin bir Katolik Ermeni cemaati vardı. Dolayısıyla Artvin kenti de neredeyse tümüyle Katolik Ermeni idi. İspir’in doğu ucundaki Hodiçur vadisi de tahminimce yine Artvin’den esen rüzgarların etkisiyle topyekün Katolik olmuş.
Şu ara çevirdiğim Eprigyan Sözlüğü nedeniyle o devirde Kadim Ermeni bakış açısından yazılmış bir hayli kitap, makale vesaire okuma fırsatı buldum. Hayret ettim, çünkü aralarında bu kadar antipati olduğunu bilmiyordum önceden. Katolik ve Protestanlardan daima bir nifak ve ihanet odağı olarak söz ediyorlar; her söz ve eylemlerine kuşku ile bakıyorlar. Üstelik bunları yazanların bir kısmı seküler sayılabilecek, modern görüşlü kalemler. Ortak dile rağmen, millet sözcüğünün hem eski hem yeni anlamıyla üç ayrı millet olarak görüldükleri aşikar.