İstanbul’un fethi kutlanmalı mı
Pazar Sohbeti
29 Mayıs 2022
0:00
0:00
anahtar kelimeler
metin
İstanbul’un fethinden bu yana 569 yıl geçti. Bunun böyle büyük törenlerle kutlanması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Tarihteki fetihleri her toplum bir şekilde hatırlar ve önemser, değer verir. Her toplumun kuruluş öyküsünün bir parçasıdır fetihler. Atalarımız geldi burayı bize yurt yaptı. Latin Amerika’da da bu var. İspanya ve Portekiz’de de bunun çeşitli örneklerini görüyorsunuz. 1085 tarihinde Toledo’nun fethi önemli bir olay olarak hatırlanıyor Toledo’da. Amerikalılar da ecdatlarının bir gemiye doluşup Massachusetts’in gariban kızılderililerini talan etmesini sevinçle kutluyorlar hala.
Tuhaf olan şey abartının boyutudur. İstanbul’un fethi tarihte önemli bir olay. Türklerin tarihinde de önemli bir olay. Türklerin bunu olumlu bir hadise gibi hatırlamasını kimse ayıplayamaz. Buna karşılık bunun bir ulusun tarihindeki en büyük başarı gibi kutlanması sanki derin bir kompleksin eseri gibi görünüyor. Özetle deniyor ki, Türk milleti olarak tarihimizde, yazarlarımızla, sanatçılarımızla, bilim insanlarımızla, keşiflerimizle, icat ettiğimiz hayatı kolaylaştıran nesnelerle övünmüyoruz. Matbaayı biz icat etmedik, elektrikli süpürgeyi bizden biri bulmadı. Neyle övünüyoruz? Elalemin şehrini silah gücüyle gaspetmekle övünüyoruz.
Belli bir ölçü dahilinde kalmak şartıyla yadırganacak şey değil. Sonuç olarak toprak zapt etmek de bir tür toplumsal başarıdır. Ama tek başarı olarak bunu ön plana sürüyorsan, varlığının en önemli tezahürü olarak bunu ortaya koyuyorsan, sen hastasın. Başka bir açıklaması yok bunun. Bir insan haydut da olsa, gasp edip, adam öldürüp, birinin evini zaptetmişse bununla biraz övünür, çok fazla övünmez. Sabah akşam günde beş öğün övünmez. Bunu hayatının en önemli başarısı olarak ön plana koymaz. Koyuyorsa hakikaten bir yamukluk var işin içinde. Demek ki başka bir başarın yok senin ki bu soygunu ulusal gururunun başıca vesilesi sayıyorsun.