Bir şey değişmez. O ırkçılığın temelinde korku vardır. Korku ve güvensizlik olduğu sürece Türkiye’deki ırkçılığın üstünden hiçbir kuvvet gelemez. Gelen göçmenler uzun vadede bu korku ortamını arttırır mı? Pek zannetmiyorum. Kısa vadede, evet, arttırır. Kısa vadede bir toplumsal bünyenin içine yabancı cisim zerk edersen kriz doğurur, sıkıntı doğurur, insanlarda ürkekliği ve düşmanlık duygularını besler. Uzun vadede bu insanlar bir şekilde yaşamlarını sürdürme imkanını bulacaklardır, işlerini geliştireceklerdir. Tehditler ve saldırılar olursa, kendilerini savunmak için dünyanın her yerinde olduğu gibi mafya türü örgütlenmelere gideceklerdir. Uzun vadede, kaybedecek bir şeyi olmayanlar her türlü maçı kazanırlar. Bir tarafta bir şeyleri kaybetmemek için mücadele edenlerle, öbür tarafta yaşama tutunmak için mücadele edenler arasındaki maçın sonu bellidir. Bu Suriyeliler, Afganlar bir şekilde Türk toplumuna entegre olacaklar. Bir süre sonra Türkiye’de egemen ideolojik söylem her ne ise, o söylemin alasını yapmayı öğreneceklerdir. Suriyelilerin hepsinin gerçekte oraya göçmüş Karaman Türkleri olduğu duyulacaktır. Afganistanların tümünün özbeöz Orta Asya Türkü olduklarına dair kesin kanılar oluşacaktır.

Türkiye biliyorsunuz bundan yüz yüz elli yılı önce tarihinin en büyük göç dalgalarından birini yaşadı. Balkanların ve Kafkasya’nın elden çıkmasıyla bu iki bölgeden ülkeye 1870 ve 80’lerde muazzam boyutta bir göç oldu. Osmanlı devleti bu göçle başa çıkabilmek için bine yakın yeni köy teşkil etti. İkinci bir büyük dalga, Balkan Harbi ertesinde gerçekleşti. Türkiye’nin bugünkü nüfus kompozisyonunun önemli bir oranı, en az yüzde 20 civarında bir oranı, son 150 yılda Türkiye’ye mülteci olarak gelenlerdir. Birçoğunun Türklükle alakası kurmacadır. Arnavutlar, Çerkesler, Abazalar, Dağıstanlılar, Çeçenler bunlar Müslüman olmak dışında Türklerle çok fazla ortak yanı olmayan unsurlardı. Paşa gibi adapte oldular. Birçoğu ırkçı, milliyetçi, Türk faşistlerine dönüştü.

Şaraptan dönme sirke keskin olur diye bir şey vardır, biliyorsunuz. Biraz onun sonucu.