İnsanlar maske kuralına neden uyar
Pazar Sohbeti
12 Haziran 2022
0:00
0:00

anahtar kelimeler

metin

Maske zorunluluğu kalktıktan sonra tek başına sürdüğü arabada bile maske takan insanlar bir anda maskeyi bıraktı. Bu da bana insanların çoğunun virüsten çok devletten korktuğunu düşündürğyor, ne dersiniz?
Şüphesiz cezadan korkuyor insanlar. Fakat asıl dinamik biraz başka. İlkokuldan beri bildiğimiz bir gerçek vardır. Sınıfın en az yarısı öğretmene yalakalık yapar. “Evet hocam, evet hocam, ben sizi çok seviyorum hocam!” Kişilik sorunudur yalakalık. Otoriteye yağ çekme, otoriteye herkesten daha fazla ve hemen uyduğunu kanıtlayıp, diğerlerine karşı avantaj elde etme gayretidir temelde yatan. Öğretmen, ne bileyim, sarı kurdele takılacak dediğinde herkesten önce sarı kurdeleyip takan, sarı kurdeleyi takmayanlara karşı bir avantaj elde eder. Onları ayıplama, onları öğretmen adına azarlama yetkisini kazanır ve bundan dolayı mutlu olur. Arkanı otoriteye ver ve böylece arkasını otoriteye vermeyenleri cezalandırma, onları aşağılama, onlara laf etme yetkisi kazan. Maske olayında da bütün psikoloji budur, sadece devletten korku değil. Otoriteden yana olup, otoriteyle yüzde yüz kalbi itaat ilişkisi içinde olduğunu beyan edip, böyle olmayanlara karşı toplumda, günlük yaşantıda avantaj elde etmek.
Birisi maske takıyor, öbürü de takmıyor. Birincisi hemen başlıyor, Sevan Bey niye maske takmıyorsunuz? Ayıp değil mi? Ninemi öldürmeye mi çalışıyorsunuz? Normal koşullarda, normal rasyonalitenin hüküm sürdüğü bir toplumda Sevan Beyin tepkisi, hastir git oradan olur. Ama bunu diyemiyor. Çünkü ötekinin polis çağırma yetkisi var. Örtmenim Sevan maske takmıyor, cezalandırın onu deme yetkisi var. Ve çoğu durumda hiçbir şey yapamıyorsun. Elin kolun bağlı. Polis devletinin gücü karşısında acizsin.
Maske zorunluluğu tamamiyle bundan ibarettir. Birinci günden beri biliniyordu ki maske zorunluğunun pandemiyle hiçbir alakası yoktur. Çünkü maskenin en ufak bir koruyuculuğu yoktur. Bin türlü araştırma göstermiştir ki bulaşma konusunda sıfır etkisi vardır. Maske taksan da takmasan da hastalığın yayılma hızı aynıdır. Çünkü virüsün boyutları maskedeki deliklerin binde biri mi, milyonda biri mi, öyle bir şeydir. Zaten verdiğin nefesin yüzde doksanı maske filtresi içinden değil, maskenin iki yanından serbestçe dışarı çıkmaktadır. Bahçeme sivrisinek giriyor deyip bir kenarına kümes teli çekmek gibi bir şey, aman Covid bulaşmasın diye maske takmak.
Devletler açısından maske kararının temel gerekçesi psikolojikti. Topluma korku salmak istediler. Hastalıktan korksunlar ki kurallara uysunlar. Bunun en etkili yöntemi nedir? Sokakta insanlar zombi gibi maskeli dolaşsın. Ki gören korksun. Hastalığı aklından çıkaramasın. Devlet açısından kuralın konmasının amacı bu. Vatandaş açısından ise, iki vatandaşın biri ilkokuldan beri yaptığını yaptı, otoriteye hemen adapte olup yaşamını küçük, ucuz zaferlerle süsleme yoluna saptı.
Zannediyorum 2 yahut 3 yaşımdan beri ifrit olmuşum bu kişilik tipine. Arkasına otoriteyi alarak ahlak polisi kesilen insanlardan iğrenmişim. Tüylerimi diken diken eder böyle insanlar. Hep vardır onlar etrafımızda, fırsat kollarlar. İşte şimdi de Covid tapınıcıları ve maskeciler kılığında yeniden toplumda ön plana çıktılar. Devlet bürokrasisiyle, devletin zorba güçleriyle doğal ittifaklarını kurdular.