İngiltere’de monarşinin çağı geçti mi
Pazar Sohbeti
25 Eylül 2022
0:00
0:00

anahtar kelimeler

metin

İngiltere kraliçesinin ölümü üzerine yaratmaya çalıştıkları şovu izliyorum. Bu devirde kimsenin kraliyeti iplediği var mı size göre? Monarşinin zamanının çoktan geçtiği vaki değil midir?
İngiltere’ye bakarsanız hiç de öyle monarşinin zamanı geçmiş gibi görünmüyor. Bütün bir ulus, daha doğrusu ulusun büyük bir kesimi çok da memnun görünüyor monarşiye sahip olmaktan. O lineer tarih teorisini çıkarın aklınızdan, geçti onun çağı. Hani tarih hep bir çizgide ilerler, önce monarşi vardır, sonra Fransız İhtilali olur, sonra cumhuriyet olur, sonra demokrasi olur. Yok öyle bir dünya. Rastgele giden, serseri bir süreç tarih. Yarın nereye döneceği hiç belli olmaz.
İngiliz kraliçesinin doğurduğu olağanüstü duygu patlamasını epey yakından izleme fırsatı buldum. Bizim oğlanlardan biri İngiltere’de, ondan bayağı ayrıntılı gözlemler ve güzel yorumlar aldık, maç seyreder gibi izledik. İngiliz toplumunun belli bir kesimi çok derin ve içten bir şekilde etkilenmiş görünüyor hükümdarın ölümünden. Bu devirde eğer hala kutsal diye bir şey varsa, işte bunu kutsal bir olay olarak yaşıyorlar.
İngiltere’ye son yıllarda gittiyseniz daha iyi anlarsınız ne dediğimi. Bir eski İngiliz sınıfı var. Bir ırk olarak bayağı tanımlı olan, bir yaşam tarzı olarak, bir dünya görüşü olarak tutarlılığı olan, kıyafeti, saçının modeli, konuşma şekli, yediği, içtiğiyle bir kültür oluşturan bir İngiliz zümresi var. Çok feci surette ülkeyi elden kaçırdıkları duygusu içindeler. Muazzam miktarda göç aldı İngiltere. Afrikalı, Karayibli, Hintli, Müslüman, Polonyalı göçmenler şehirlerde artık sayısal çoğunluğa ulaşmış veya yaklaşmış durumda. Onun yanısıra çok geniş bir yerli kesim, özellikle gençler, ulusal kültüre ilişkin her türlü duyarlığı kaybetmiş görünüyorlar. Hükümete bakın, başbakan dışındaki bütün bakanların kimi zenci, kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela deyimini anımsatan bir yapıda. Dolayısıyla Eski İngilizler diyebileceğimiz kesim vatanını kaybetme korkusu içinde. Batıyor üstelik İngiltere, ekonomik açıdan çöküşte, güvenlik açısından krizde, sokaklarda insanların birbirine muamele şekli falan, her şeyiyle değişiyor. İnsanlar bundan rahatsız olurlar. İnsanlar bundan korkarlar. İşte o korkan kesimin, ki belki İngiliz nüfusunun yarısıdır bugün geldiğimiz noktada, onların simgesiydi Kraliçe. Onların, biz her şeye rağmen duruma hakimiz, bizimki işin başında, kaybetmeyiz ülkemizi demelerini sağlayan nirengi noktasıydı. Yetmiş seneden beri değişmez olanı temsil ediyordu. İngiltere kültüründe nostaljik olan, eski olan, köklü olan her şeyin simgesiydi. Tüm tavırlarıyla, modası geçmiş kıyafetleriyle, antika aksanıyla, koltuğuyla, köpeğiyle, bahçede ata binmesiyle, bir zümrenin ve bir kültürün damıtılmış özü idi. İngiliz nüfusunun büyük bir bölümü hayranlık ve saygıyla, son dayanağımız budur, o da giderse başka hiçbir şeyimiz kalmadı duygusuyla bağlandı kendisine.
Londra nüfusunun büyük kısmını oluşturan Hintli, Pakistanlı, Jamaikalı, Afrikalı, Polonyalı, Kıbrıslı, Türk, Amerikalı zümrenin umurunda bile değil kraliçe. Bir sürü röportaj yaptılar. Çoğundan, “lehte aleyhte bir fikrim yok, işte ablanın teki” diye böyle özetlenebilecek cevaplar aldılar. Ama diğer kesim için, yani kraliçeyi tüm görüntüsüyle, tüm davranış ve alışkanlıklarıyla kendilerinden sayan kesim için çok önemli bir şey monarşi. Niye zamanı geçsin ki? Aksine tam zamanı şimdi monarşinin, o insanlar için.
Tarih notu: Kraliçe Elizabeth II, 8 Eylül 2022’de öldü.