Hz. Kostantin halka nasıl satılır
Pazar Sohbeti
28 Haziran 2020
0:00
0:00

metin

Fatih Sultan Mehmed’in Bellini tarafından yapılan ve belediye tarafından satın alınan tablosu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Birincisi Bellini yapmamış. Bu öyküler tekrarlana tekrarlana nasıl gerçeğin yapı taşı haline geliyor, hayret etmekten vazgeçemiyorum. Bellini’nin atölyesinden çıktığı tahmin edilen bir tablo. İki kardeş Bellini’lerin atölyesi sözkonusu. Küçük kardeş Giovanni Bellini geniş geçmiş en iyi ressamlardan biridir, erken Rönesans’ın büyük ustasıdır. İstanbul’a gelen Gentile’nin çok fazla eserini bilmiyoruz. Fakat o da iyi bir ressam. Bu satılan şey bir eskiz. Yani belki bir çırağa yaptırılan ön çalışma niteliğinde bir tablo. Ya da restorasyon göre göre o hale gelmiş. İmzalı değil bir kere tablo.
Belediyenin satın almasına gelince, ben şahsen her zaman için belediyelerin, devletlerin simgesel şeylere yatırım yapmasının önemine inanırım. Sokaktan boku toplamak da önemlidir, fakat on sene sonra kimse onu hatırlamayacaktır. Fazla paran varsa piramit yap. Benim ilkem bu. Büyük cömertliğin simgesi olan eserler her zaman daha kıymetlidir. İnsanın ruhu bedeninden daha önemlidir. Ruha yatırım yapmak gerekir.
Bu şehri berbat etmiş olan bir talancının tablosunu mu almalıydı? O ayrı bir mesele. Belki de İstanbul Belediyesinin şöyle bir şey yapması gerekirdi. Makam odasına tablo konulacaksa, bir tane Bizas, bir tane Konstantin, bir tane de Fatih Sultan Mehmet koysaydı mesela, bu çok ilginç bir şey olabilirdi.
Biliyorsunuz o şehrin üç çağı vardır geçmişte. Birincisi, Byzantion’dur. Yani Bizans’tır. Milattan önce 600 küsur yılında Byzas adlı birisi kurmuştur. Tabi bu bir efsane, çünkü Byzas adının Byzantion’dan türetildiği belli, Byzantion ise Trakya’ya adını veren Trak kavminin dilinde bir kelime. Bundan bin yıl sonra Roma İmparatorluğu’nun başkenti oldu, sıfırdan yeniden inşa edildi. Ve adı Konstantinopolis diye anılmaya başlandı. O devirde dünya başkenti oldu, dünyanın en ünlü şehirlerinden biri haline geldi. Bu olaydan da yine bin yüz yıl sonra bu sefer Türklerin eline geçti. Üç büyük dönemi var. Şehrin emini olan yöneticinin simgesel olarak bu üçünü temsil etmesi daha doğru olmaz mı?
Halk Konstantin’i kabul etmez, zor, demiş bir arkadaşımız. Halk Konstantini ne bilir? On beş gün sürer alışması. Ne anlatırsan onu kabul eder. Kostantin çok kötü diye anlatırsan ona inanır. Aslında çok iyiydi, aslında o da Ortodoks Kıpçak Türküydü falan desen, yahut Hz. Kostantin zaten Kuran’da da yazar, bak bilmem ne suresinde yazıyor desen, ona da inanır. Çok hızlı bir şekilde inanır, hiç merak etmeyin.