Hint Avrupa ırkı diye bir şey yok. Hiçbir zaman olmadı. Ciddi bir akademik çevrede savunulduğunu da sanmıyorum. Irk teorisinin rağbet gördüğü 1880’lerde 90’larda duyuldu birtakım sapık teoriler. Önce Fransa ve İngiltere’de, peşinden Almanya’da belli siyasi çevrelerde bir süre rağbet gördü. Sonra 1945’te Hitler ile beraber tarihin çöplüğüne atıldı. Hiçbir zaman genel akademik kabul görmedi.

Hint Avrupa (veya Indogermen) kavramının ilk ortaya atıldığı 1830’lardan, 1840’lardan beri gayet net olarak bilinen bir şey var. Hint Avrupa bir dil ailesidir, bir ırk değildir. Bu ikisi çok farklı şeylerdir. Şöyle anlatayım: Bugün Haiti adasının halkı yüzde 95 oranında Afrika zencisidir. Fransızcanın türevi olan bir dil konuşurlar, yani bir Hint Avrupa dili konuşurlar. Peru halkı yine yüzde 90 gibi bir oranda Amerika yerlisidir, yani eski İnka’ların, Aymaraların soyudur. İspanyolca konuşurlar. İspanyolca bir Hint Avrupa dilidir. Hindistan halkı biliyorsunuz Avrupalılardan oldukça farklı bir ırktır. Onların da yaklaşık üçte ikisi asgari üç bin yıldan beri bir dizi Hint Avrupa dili konuşmuş. Çünkü dil, öğrenilen bir şeydir. Genlerle geçmez, çocuğuna hangi dili öğretirsen o dili öğrenir. Küçük bir azınlık olan İspanyollar gider Latin Amerika’ya, Kızılderililer üzerine egemenlik kurar, yönetici zümre olur. Yerli dili konuşanlar aşağıdır, geridir diye bir kabulü yerleştirir. Onlara hayatı dar eder. Birinci kuşakta bütün erkekler İspanyolca öğrenirler ve İspanyolca konuşmaya başlarlar. İkinci kuşakta çocuklarını İspanyolca ile eğitirler. Üçüncü kuşakta nineler de eski dili unutur. Ondan sonra uzak dağ köyleri dışında herkes İspanyolca konuşur. Bu kadar basittir bu iş. Irk ile alakası yok. Yok öyle bir şey.

Hint Avrupa dil ailesi konusunda bir kuşkunuz olmasın. Modern bilimsel düşüncenin çarpıcı başarılarından biridir Hint Avrupa dil ailesi’nin keşfi ve analizi. İnsanlığın düşünsel evriminde benzerine az rastlanır güzellikte bir hamledir. İki yüz yıllık yoğun çalışmanın eseridir. Şöyle düşünün: Bugün dünyada birbiriyle alakasız bir sürü dil var. İrlanda dilini bir tarafa koy, Arnavutçayı bir tarafa koy, Kürtçe’yi bir tarafa koy, Sri Lanka’daki Sinhali dilini öbür tarafa koy. Bunların birbiriyle alakalı olacağına ihtimal bile vermezsin. Oturmuşlar, çalışmışlar ve matematiksel bir netlikle göstermişler ki bunlar özünde aynı dil. Hepsi aşağı yukarı altı yedi bin sene önce konuşulmuş olduğu hesaplanan bir dilin şubeleri. Oradan bugüne ne şekilde geldikleri, adım adım izlenebiliyor. Bunun bir siyasi maksatla yahut da Asya toplumları üzerinde egemenlik kurmak amacıyla yapılmış bir iş olduğunu düşünmek için hakikaten cahil olmak lazım.

Bu teoride zayıf noktalar var mıdır? Tabii vardır. Fakat canla başla çalışıyor insanlar. Her yıl yeni keşifler, yeni gözlemler, yeni ipuçları yakalanıyor. Gitgide geliştiriliyor sistem. Fakat tartışılmaz bir veri, Hint Avrupa anadili diye bir şey var. Ve Kelt dilleri, Germen dilleri, Latin dilleri, Yunan dilleri Toharca, Hintçe, Ermenice, İran dilleri, bunlar hepsi ortak bir kökene indirilebiliyor.

Türkçe bu grubun üyesi değil. Hint Avrupalılardan çok daha önce yüksek medeniyet seviyesine ulaşmış olan Sami dilleri, yani Arapça, İbranice, Fenikece, Asurca da bunlarla alakalı değil. Ayrı bir dil grubu bunlar. İlla tarihte en üstün kültürü kim yarattı diye tartışacaksak, muhtemelen eski tarih açısından düşündüğümüzde Sami dil ailesi Hint Avrupa dil ailesine fark atar. Milattan önce 3000 senelerinde, 2500 senelerinde yazıya geçmişler, kanun yazmışlar, kutsal kitap yazmışlar, dua yazmışlar, yazmışlar babam yazmışlar, bir sürü din icat etmişler. Dinleri ortaya çıkaran Sami’ler. Hint Avrupalıların medeni milletler safına katılmaları Milattan önce 1000’lere doğrudur. Lalettayin bir kabile toplumuyken birdenbire Atlantik’ten Çin sınırlarına kadar Eski Dünya’ya egemen olmalarının nedeni öyle görünüyor ki çok önemli bir teknik buluş. Tarihin en önemli ulaşım ve savaş aracını onlar icat etmişler. Atı evcilleştirmişler. Atı evcilleştirmekle muazzam bir askeri üstünlük kazanmışlar. Çünkü atı evcilleştirince kapsama alanın birdenbire çok genişliyor. Yüzlerce kilometrelik sahayı siyasi olarak, ekonomik olarak kontrol etme imkanına kavuşuyorsun. Yürüyerek ya da sandalla nereye kadar gidebilirsin? Eşekle neyi ne kadar taşıyabilirsin? At başka bir üstünlük sağlamış Hint Avrupalılara ve bu sayede almışlar başlarını gitmişler. Bin türlü yerli halka egemenliklerini ve dillerini kabul ettirmişler.