Her çocuk İslam fıtratı üzerine mi doğar
Pazar Sohbeti
28 Kasım 2021
0:00
0:00

anahtar kelimeler

metin

Diyanet İşleri Başkanı, her çocuk İslam fıtratı üzerine doğar, sonradan ana babası onları Yahudi yahut Hristiyan, yahut Mecusi yapar gibi bir ifade kullandı. Nasıl yorumlarsınız?
Bu bir hadistir biliyorsunuz, İslam peygamberine atfedilen bir söz. Cahillikten başka bir dayanağı olduğunu sanmıyorum bu sözün. Çok dar bir dünyada yaşayan, kendi köyünün veya mahallesinin dışında bir dünya tanımamış olan insanlar kendi kültürel önyargılarının ilahi gerçek olduğunu sanırlar. Doğal ve değişmez gerçeğin bu olduğunu düşünürler. Hangi ortamda doğarsanız doğun, eğer sizinle aynı düşünen ve aynı değerleri paylaşan küçük bir çevreden başka bir şey görmemişseniz, bu çevrenin dışındaki insanların ucube olduğunu yahut da çok garip ve sapık alışkanlıklara sahip olduğunu düşünürseniz, normal olarak varacağınız sonuç budur. Ben tabii olanı yapıyorum, herkes gibiyim. Bozulmadıkları sürece herkes benim gibi düşünür. Çünkü insan tabiatına uygun olanı budur.
Cehalettir bunun adı, başka bir açıklamaya gerek yok. Diyanet İşleri Başkanı da söylese cehalettir, Peygambere de söyletseler cehalettir.
Bu tezi bir de şu bazda savunmaya çalışırlar. İslam mutlak tevhit dinidir, derler, yani tek bir ilahtan başka hiçbir dini, sosyal, siyasi, mabud ve tanrı bilmiyor. Nitekim onlara göre doğal olan budur, çünkü mantıken tanrı eğer varsa bir olmak zorundadır. Böyle düşünürler. İnsan aklının temel ve kirlenmemiş bakış açısının bu olduğunu sanırlar. Bu minvalde görüşleri sık sık dile getirirler. Bu da İslam dinini bilmemekten, anlamamaktan kaynaklanan bir yaklaşımdır zannediyorum. Çünkü İslam mutlak tevhit dini filan değildir. Tek bir ilahtan başka hiçbir dini, sosyal, siyasi, mabud bilmiyor iddiası, herhalde ilkokuldaki din dersini can kulağıyla dinlememiş olmaktan gelen bir hatadır. Çünkü İslam’ın temel ilkesi ‘La ilahe illallah’ değildir. Onun yanı sıra bir ikinci cümle var biliyorsunuz, ‘Muhammeden Resulallah’tır.
Bu ikinci cümleyi söylediğiniz anda tevhid iddianız çöker. İki tanrıya inanır Müslümanlar. Biri Allah adını verdikleri soyut ve içi boş bir kavram. İkincisi gerçek tarih içinde, yedinci yüzyılda yaşamış, ahlaki açıdan hayli tartışılır bir kişisel yaşam öyküsüne sahip bir siyasi lider. Bu liderin cemaatine ait olmak, onu kutsal ve mutlak saymak İslam’ın diğer ayağıdır. Asıl etkili olan, insanların bakış açısını ve değer yargılarını asıl şekillendiren amentü kalemi Muhammeden Resulullah’tır. Yani Muhammed Tanrının sözcüsüdür, dolayısıyla Muhammed’in her sözü Tanrı’nın sözüdür nihai olarak. Bu ikisi birbiriyle çelişen, birbirini sıfırlayan iki iddiadır. Bu iki iddiadan birincisi, yani La ilahe iddiası İslam tarihinde her zaman yedek tekerlek olmuş. Söz düzeyinde söylenen fakat gerçek bir şey ifade etmeyen kısım olmuş. Asıl belirleyici olan, bir Müslümanı Müslüman olmayandan asıl ayıran iddia, Muhammed’in ümmetine ait olmak ve her koşul altında o ümmete olan sadakatini, güvenini ve inancını korumaktır. Bunun da tek tanrıcılık anlayışıyla zerrece ilgisi yoktur. Bir paganizmdir, bir siyasi ideolojidir. Alabildiğine dünyevi bir takım tutma davranışıdır.
Sık sık şunu duyarsınız. Efendim İslam temizlik dinidir ama bak, İsveçliler Müslümanlardan daha temiz. Hem daha ahlaklı, hem rüşvet almıyorlar, hem de kralları bisikletle gidiyor süpermarkete alışverişe. Vallahi gerçek İslam onlarınki! Bunu kaç defa duydunuz hayatınızda? Kasabadaki bakkaldan, son derece dini bütün Müslüman olan eniştenizden vesaireden yüzlerce defa duymuş olmalısınız bu iddiayı. Peki neden bunu kimse ciddiye almaz? Yani İsveçliler Müslümanlığın temeli olduğu söylenen birtakım kurallara Müslümanlardan daha iyi uyuyorsa o zaman İsveçliler Müslüman olmalı, değil mi? Oysa hiç kimse bu gözlemden bu mantıki sonucu çıkarmaz. Bundan hareketle İsveçlilerin gerçekten Müslüman olduğuna inanan kimseyi ben görmedim. Çünkü herkes bilir ki İslam olmanın şartı birtakım kurallara uymak, birtakım inançlara sahip olmak değildir. İslam olmanın tek şartı cemaatin mensubu olmaktır. Yani katil de olsa, hırsız da olsa, pis de olsa, namaz kılmasa da bir Pakistanlı, bir Mısırlı, bir Cezayirli Müslümandır, bizdendir. Çünkü neden? Çünkü Muhammed’in ümmetine dahildir. La ilahe işin palavra kısmı, içeriksiz olan kısmı.
Bunu da bu şekilde söylemiş olalım. Birkaç kişiyi hoplatalım.