Kuramazsın, üzgünüm. Çünkü, ev içerisinde uzun vadede her zaman yönetim erki kadınlarındır. Kısa vadede her türlü şey yapabilirsin, deney yapabilirsin, sesini yükseltirsin, ezdiğini zannedersin. Fakat bunlar hep gençlik hoyratlıklarıdır. Neyin ne olduğunu hayat sana öğrettikçe görürsün ki, evin içinde kadınla erkek arasındaki güçler dengesinde kurdurmazlar. Yapamazsın. Gücün yetmez öyle bir şeye.

Ne zaman kurabilirsin harem, ben sana söyleyeyim. Eğer dışarıda, yani ev dışında kahredici güç sahibiysen. Yani o kadar güçlüsün ki ev içinde de tercihini ve otoriteni dayatabilirsin. Nasıl olur bu? Ya kralsın, orduların filan vardır, o zaman harem kurarsın. Tarihteki aşağı yukarı her kral harem kurmuş. Yalnız Osmanlılar değil, Batı ülkelerinde de aynı — 14. Louis’ye bak, 8. Henry’ye bak, Victoria’nın oğlu olan Wales Prensi’ne bak. Ya da içinde yaşadığın toplumun kültürel kodları o kadar güçlü bir şekilde senin çok eşliliğine izin veriyor ki, ev içinde buna itiraz etmelerine imkan kalmaz. Bazı İslam ülkelerindeki gibi çok eşlilik eğer norm ise ve toplumun erkek nüfusu bunun doğru ve olur bir şey olduğuna dair kuvvetli bir konsensusa sahipse o zaman ev içinde de sana çok fazla itiraz edemezler. Ha, belki gözünü oyarlar, hayatı sana zindan ederler. Ama birkaç eş getirmene engel olamazlar.

Harem kurma hayalini bir gençlik hayali olarak değerlendirmek daha doğru olur. Zamanla öğrenirsin ki olacak iş değil.