Hangi ülkeler daha totaliter
Pazar Sohbeti
21 Haziran 2020
0:00
0:00

metin

Julian Assange’ın başına gelenler demokrasinin geleceği hakkında bize ne söylüyor?
Son yirmi yılda dünya çapında gerçek bir kahraman varsa Julian Assange’dır. Biliyorsunuz, insanların devletlere ait hainlik belgelerini anonim olarak yayınlayabileceği bir platform oluşturdu. Bu, internetin insanlık yararına kullanılmasının en görkemli, en çarpıcı örneklerinden biriydi. İnternetin gerçekten medeniyete ve topluma hizmet eden bir araç olabileceğini düşündürdü insanlara. Dünyada gücü tek elinde tutan terörist devletlerin tüm kirli çamaşırların ortaya dökülmesi ihtimali belirdi. Bunun üzerine ABD öncülüğünde devletler arası bir iş birliğiyle adamı ezmek, yok etmek ve işkence ile öldürmek amacıyla seferber oldular.
İki tane yalancı tanık buldular, sözde bu iki kadınla ilişki kurarken prezervatif kullanmamış. Sözde kadınlar istediği halde prezervatif kullanmadan o işi yapmış. Bunun için İsveç’e sınır dışı edilmesi ve ardından ABD’ye gönderilmesi talep edildi. Adam ABD vatandaşı değil, suç olduğu iddia edilen şeyler ABD’de işlenmemiş, fakat ABD dünyanın kabadayısı olduğu için İsveç’i, İngiltere’yi, Ekvador’u, Avustralya’yı tehdit ederek adamı derdest ettirebiliyor. Kaç sene Ekvador büyükelçiliğine sığındı. Ekvador’a şantaj yaptılar, oradan çıkmak zorunda kaldı. Şu anda İngiltere’de her türlü hukuki güvenceden yoksun olarak, normal bir hapishanede de değil, bir sınır dışı bekleme nezarethanesinde tutuluyor. Yargılanmış değil. İngiltere yasalarına göre işlediği bir suç yok. Ne kadar tutulacağına dair bir sınır yok. Bidiğiniz savaş esiri.
Bu adamın tek yaptığı şey, bilginin serbestçe sirküle etmesi için bir platform hazırlamaktı. Bundan ibarettir. Esir alınması Türkiye’deki hukuk kepazelikleriyle eşdeğer bir olaydır. Ahmet Altan’ın, Osman Kavala’nın, Selahattin Demirtaş’ın rehin tutulması neyse Julian Assange’ın rehin tutulması da aynıdır. Tüm dünyanın başına bela olan polis devleti zihniyeti, Türkiye’de, Amerika’da ve İngiltere’de ortaktır. Aralarında nitelik veya derece farkı olduğunu zannetmiyorum.
Assange’ın bu duruma düşmesi Batı demokrasilerinin sahteliğini göstermiyor mu? Elbette gösteriyor. Son 20-30 yıldır klasik anlamda demokrasilerin, klasik anlamda hukuk devletinin hiçbir ülkede geçerliliği kalmamıştır. Ulusal güvenlik paranoyası üzerine kurulu bir düzende yaşıyoruz. Polisin yetkileri tam anlamıyla sınırsızlaştı. Şu anlamda sınırsızlaştı: Polisin ve istihbarat birimlerinin ek yetkiler talep etmeleri önünde dişe dokunur hiçbir engel kalmadı. Ne parlamento, ne hukuk, ne kamuoyu, ne toplumun vicdanını temsil eden güçlü kurumlar yok artık. Her allahın günü sabah uyanınca bugün hangi ek yetkiyi isteyelim diye düşünüyorlar, ertesi gün istedikleri şey tak diye yasalaşıyor. Diledikleri gibi insanlara hakaret edebiliyorlar, diledikleri gibi insanların özgürlüğünü ve yaşamını yok edebiliyorlar. Çünkü hesap soracak bir merci yok artık.
Batı medyasında Çin aleyhine ve Rusya aleyhine bu haklar ve özgürlükler konusunda durup dinlenmez bir propaganda var. Fakat apaçık bir durum var ortada. Batı dünyasının, özellikle Amerika ve İngiltere’nin bu sahadaki performansı hiç de Çin veya Rusya’dan daha iyi değil. Dönüşün hızına bakılırsa pek yakında o ülkeleri de yayan bırakabilir sanki.