Paşalar gibi olur. Yüzleşmek, müzleşmek işlerini bir zamanlar ben önemsiyordum. Üzerinde düşündükçe ve toplum psikolojisi hakkında daha net ve daha dürüst bir görüş edindikçe gitgide şu kanıya vardım ki, geçmişle yüzleşmek, yaraları bilmem ne yapmak, bunların hepsi boş beleş laflardır. Hiçbir toplum geçmişiyle yüzleşmez, öyle bir ihtiyaç da yoktur. Toplumsal barış için böyle bir şey gerekli de değildir. Almanya yüzleşti filan da tıraştır. Almanya savaşta yerle bir edildi. Galip devletler, bundan böyle o hikayeyi değil bu hikayeyi anlatacaksın dediler. Emredersiniz deyip bir günden ötekine makam değiştirdi. Almanya’nın olayı ondan ibaret. Japonya da aynı şekil.

Gücü olan, kendi bakış açısını, kendi geçmişini, kendi değerlerini kamuoyuna dayatır. Gücü olmayan hiçbir şey yapmaz, sadece dırdırlanır ve şikayet eder.