Eskiyen imparatorluklar kurtarılabilir mi
Pazar Sohbeti
13 Kasım 2022
0:00
0:00

anahtar kelimeler

metin

İmparator Hadrianus’un ardından benzer birkaç imparator daha gelseydi, Roma ve insanlığın kaderi farklı olur muydu?
Hadrianus’tan sonra koskoca Marcus Aurelius geldi, Antonin Pius geldi, 180 yılına kadar. Demek ki yaklaşık 100 yıl boyunca kaliteli bir yönetim kadrosu yönetti Romayı. Ondan sonra inişe geçti devlet yapılanması. Tabii bu fikir, ‘Ah o imparatorlar olsaydı başka olurdu Roma’nın kaderi’ fikri, Gibbon tarihinin, Roma İmparatorluğunun Gerileyiş ve Çöküşü’nün başlangıç varsayımıdır. Bir devr-i saadetten nasıl adım adım geri gitti Roma İmparatorluğu şeklinde anlatır hikayeyi.
Bana sorarsanız böyle şeyleri bilmenin imkanı yoktur. Yani Roma’nın batışına ilişkin olarak bir tarihte bir meta-tarih incelemesi okumuştum, şimdi kitabın adı aklıma gelmiyor. Roma’nın batışına ilişkin 400 küsur teori sayıyor. Yani Roma neden batttı sorusuna az ya da çok aklı başında insanların verdiği birbirinden farklı 400 tane cevap var, kurşun zehirlenmesinden tut gayrimenkul hukukundaki değişimlere kadar.
Genelde kabul gören, en ön sırada görünen nedenler iki tane. Bir, Hristiyan kültürünün gelmesiyle Roman’ın iç toplumsal düzeninin alt üst olması. İki, muhtemelen daha güçlü bir açıklama. Roma’nın 400 küsur yıl süren kudretinin altında yatan büyük başarısı, ticarette ve ekonomide dünya çapında getirdiği kalkınma ve canlanma idi. Yalnız Roma’ya değil Roma’nın çevresindeki uluslara da yaradı. Yani yalnız Roma zenginleşmedi, Avrupa ormanlarında yaşayan Cermen kavimleri de, Avrasya steplerindeki kabileler de, Anadolu’nun doğusundaki dağın Ermenileri de, çöldeki Araplar da, Afrika’nın Berberileri de Roma’dan bir şeyler kazandılar. Oraya mal sattılar, mal aldılar, olmadı esir sattılar. Amcaları, kardeşleri, yeğenleri işçi olarak Roma’ya gitti, yeni fikirler edindiler. Dolayısıyla gerek zenginlik, gerek fikir açısından, yahu bizim Roma’dan neyimiz eksik deme noktasına geldiler. Bu değişimle Roma başa çıkamadığı, bunun gereğini yapamadığı noktada gelip, ezdiler.
Bugün yaşadığımız dünyada da buna benzer bir hadise yaşanıyor. Birkaç yüzyıldan beri dünyaya hakim olan ve dünyaya belli bir düzen, belli bir ekonomik kalkınma modeli ve belli fikirler aşılayan Batı dünyası, “tamam, öğrendik bu fikirleri, paramız da var, şimdi ne yapacağız” diyen devletler ve toplumlar üzerinde hala eski, kibirli egemenliğini sürdürebileceğini zannediyor. Sürdüremeyecek. Eşyanın tabiatı bu. Sen gökdelen yaparsın, gider, senden daha büyük gökdelen yapar Dubai yahut Malezya. Sonra da der ki, kardeşim ben niye senin sözünü dinleyeyim ki, sen benim sözümü dinle. Bunun altından kalkmak zor. Kalkamayacaklar bence.