Ermeni konuları bıktırdı mı
Pazar Sohbeti
11 Ekim 2020
0:00
0:00

anahtar kelimeler

metin

Ermenistan’ın Gence’ye attığı füzeler hakkında ne düşünüyorsunuz? Ermeniler Erzurum’daki dedemin köyünü neden yaktı, vs.
Her seferinde kendime söz veriyorum Ermeni meselelerine bir daha girmeyeceğim diye. Gerçekten sıkıldım çünkü. Kişisel hayatımda Ermenilik büyük bir rol oynamıyor. Hayatımın yüzde seksen doksanını Türkiye’de yaşadım. Türkiye’de Ermeni toplumundan çok uzak bir yere, Ege’nin bir dağ köyüne yaşadım. Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşadım, Almanya’da uzun zaman geçirdim. Şimdi Yunanistan’da bir adada yaşıyorum. Adada benden başka Ermeni olarak bir tek sevgili eşim var, o da yarı Ermeni. Başka yok. Ayda bir kere Ermenice konuşsam, belki telefonda annemle konuşuyorum, başka da Ermenice konuşabildiğim kimse pek yok artık. Son elli yılda eğer üç bin tane Türkçe kitap okumuşsam, beş bin tane İngilizce okumuşsam, üç veya beş tane de Ermenice okumuşumdur. Milliyetçiliğin her türlüsünün akıl dışı bir davranış biçimi olduğunu hep düşündüm, düşünüyorum.
Burada soru soran sizler dahil olmak üzere, Türkiye’de halkın büyük çoğunluğu, özellikle cahil kesimler, beni gördüğü anda Ermeni görüyor. Başka şey göremiyor. “Bu adam biraz tuhaf biri, bize pek benzemiyor, demek ki Ermeni olduğundan öyle. Hazır bulmuşken Ermenileri soralım.” Sordukları sorular da esas itibariyle iki soru. Hocam benim büyükdedemin ninesi Ermeni miydi? Bu bir. İkincisi: Defineyi nerede bulurum? Bu iki temel mesele. Beni gördüğü zaman aklına nüfus memuru geliyor, bir de define geliyor. İlgilenmek zorunda kalıyorsun. Nezaket gereği cevap vermeye çalışıyorsun.
Diğer boyutu işin, Ermeni tarihi, Ermeni kültürü, Ermeni dili hakkında Türkiye’de insanlar umumiyetle kara cahil, sonsuz derecede cahil. Ben biraz daha az cahilim, hasbelkader mecbur oldum, ilgilendim, okudum, öğrendim, çevremden duydum. O yüzden bazı konuları anlatırken, sizin farkında olmadığınız, düşünmediğiniz, aklınıza gelmeyen bu boyutu da eklemek ihtiyacını hissediyorum. Siz bilmiyorsunuz, ben biliyorum, o halde size anlatmak zorundayım dediğim konular var.
Sonra işin terbiyesizlik ve fanatizm boyutu var. Ermeni olarak açıktan veya zımni olarak durmadan hakarete uğrarsın Türkiye’de. Bir sürü kıt beyinli sapık, illa siyasi konularla ilgili değil, trafikte yol verme kavgasından da, vay Ermeni diye girişir. İnsanlar hakaret ettikçe, aşağıladıkça mecbur olursun cevap vermeye. İnsanın siniri tepesine çıkıyor ve cevabı patlatıyor gerektiği zaman. Bu da seni defansif bir pozisyona itiyor. Ermenilik cübbesini sırtına almak zorunda kalıyorsun ki hiç istediğim ve sevdiğim bir şey değil. Gerçek hayatımda, yani kamuyla sohbet dışındaki hayatımda, çok rol oynayan bir hadise değil.
Yıllarca sözlük çalışmalarımda Türk dilinin tarihiyle uğraştım. İlk gençliğimden beri Türk siyasetinin incelikleriyle, polemikleriyle ilgilendim. Türkiye coğrafyasının, şimdi ilaveten Balkan coğrafyasının sırlarını kurcalamak bana zevk veriyor. Yıllarca Türkiye turizmine yeni bir ufuk, yeni bir soluk, yeni bir bakış açısı getirmek için mücadele ettim. İş kurdum, aile yetiştirdim. Beni tatmin eden konular bunlar. Ama ne oluyor burada? Bir sürü zır cahil insan bana baktığı zaman bir tane Ermeni görüyor. Ermeni görünce de, Ermeni ile ne konuşursun? Ermenilik konuşursun. Ben de mecburen Ermenilik konuşmak zorunda kalıyorum.
Yani sıktı, gerçekten sıktı bu hadise.