Erdoğan gidici mi
Pazar Sohbeti
8 Ağustos 2021
0:00
0:00
anahtar kelimeler
metin
Erdoğan ne olacak? Erdoğan hükümetinin artık son günlerini mi yaşıyoruz? İpi ellerinden kaçırdılar mı?
Aranızda beni uzun zamandır izleyenler bilir. 2012 yılında ben Erdoğan döneminin sona erdiği kanısına vardım ve ondan sonra bir iki yıl süreyle bu görüşü her fırsatta kuvvetli bir şekilde ifade ettim. 2013’te Gezi olayları sırasında “Her Başbakan İstifayı Tadacaktır” başlıklı bir yazı yazdım. 17-25 Aralık 2013 olaylarında ve onu izleyen videolar savaşı döneminde hiçbir demokratik ülkede bir siyasetçinin böyle bir krizi atlatmasına imkan olmadığı görüşünü savundum.
Sütten ağzı yanan, biliyorsunuz, yoğurdu buzdolabında saklar. Belli ki anlamakta zorluk çektiğim birtakım güç kaynaklarına sahip bu adam ve gitmiyor. Bakıyorum eski yazılarıma, gayet mantıklı, gayet tutarlı bir analiz. Dünyada hükümetler nasıl gider, niçin sona erer konusunda iyi kötü bir birikim var kafamda. Bunları alt alta koyduğum zaman Erdoğan’ın bitmiş olması lazım sonucuna varıyorum. Ama bitmiyor.
Bitmeyişinin nedenini zamanla iki faktöre bağlamayı denedim. Anlamaya çalışıyorum hadiseyi. Birinci faktör, kim ne derse desin, Erdoğan bir politik oyuncu olarak, taktisyen olarak çok başarılı. Etrafındaki bütün aklı erenler, “Ya reis yapma bunu böyle, etme, eyleme” dese ve sen onların hepsinin ortak aklına zıt olarak bildiğin yolda yürüsen ve maçı kazansan, hoşunuza gitsin veya gitmesin, bunun adına taktik deha denir.
İkincisi, altta yatan temel bir neden var, Türkiye’de şehirli entel kısmının asla kavramak istemediği bir gerçek. Alternatifi yok adamın. Alternatif diye sahaya çıkanların hepsi kendisinden daha zayıf seçenekler. Başta Cumhuriyet Halk Partisi, sonra ikiz faşist partiler. Bunlar kabul edilebilir alternatifler değiller. Deniyor ki halkımız koyun olduğundan bu Tayyip’e oy veriyor. Halkımız kendisine makarna ve kömür verildiği için oy veriyor. Halkımız yobazdır o yüzden veriyor. Halkımız anlamıyor o yüzden oy veriyor. Bunları düşünenlerin cehalet seviyesini kabul etmekte zorlanıyorum. İnsanlar birisinin kusursuz olduğuna inandıkları ya da ona taptıkları için oy vermezler. Alternatifleri elerler. Seçim sosyolojisinin temel gerçeği budur. İnsanlara sonsuz seçenek vermiyorsunuz. Önlerine üç tane, dört tane seçenek koyuyorsunuz. Seçmen önce eleme yapar: Şuna vermem, şuna vermem, şuna vermem. Geriye kim kalıyorsa ehveni şerdir, ona veririm. 2021 yılının şu anda geldiğimiz noktasında, evet hükümet yıpranmış görünüyor. Evet, Tayyip Erdoğan ciddi handikapları olan bir insan. Merhamet, espri, ironi duygularından yoksun, sadece düşmanlıktan beslenen bir insan. Evet, Türkiye bundan daha iyisine layık. İnsanlar bunu görüyorlar, bunu pekala seziyorlar. Evet, ekonomik durum kötü. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında çıkan haberler normal koşullarda bir hükümetin kaldıramayacağı şeyler. İktidarın ortağı konuştukça zırvalıyor, Türkiye koşullarında bile daha önce görülmemiş dipleri zorluyor.
Peki, bunların hepsine eyvallah da, bu saydıklarımın herhangi biri veya tümü, Kemal Kılıçdaroğlu’nun daha iyi bir seçenek olduğunu düşündürecek şeyler midir? Yoksa Meral Akşener’in?
Yarın birden bire vefat etse ne olur? Tahminimce Türkiye’nin modern tarihinin gelmiş geçmiş en görkemli cenaze töreni yapılır. Günlerce yas ilan edilir. Şehirlere, dağlara, denizlere Erdoğan adı verilir. Türk Devleti’nin organize etmeyi çok iyi bildiği bir şey bu tür ulusal tiyatrolar. Muhalefet Partileri, HDP hariç, bu milli gösteriye şevkle katılırlar. Bir kutsallık mertebesine yükseltilir. Türkiye Devleti’nin yeni ideolojik referans noktası haline gelir. Devlet dairelerine fotoğrafının asılması için kanun çıkartılır. Hiç kimse de buna itiraz etmez, canla başla destekler. Bir kere ölmüş adam, artık verebileceği bir zarar yok. Parti sistemi darmadağın olur. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Tayyip Erdoğan’dan sonra varlığını sürdürebilmesine ben ihtimal vermem. Dolayısıyla seçim yapılırsa tamamen kaotik bir sonuç çıkması ihtimali vardır. O yüzden bence kısa vadede seçim meçim olmaz. Ya da korkuluk niteliğinde bir adam bir süre cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eder. Uzunca bir süre Erdoğan sonrası dönemin dengelerinin oluşması beklenir.
Erken seçim söz konusu değil şu anki durumda. En ufak bir mantığı yok. Meclis kontrollerinde, herhangi bir yasal neden yok erken seçim yapmaları için. O yüzden seçim 2023’te zamanında yapılacaktır ve siyasi konstelasyonda o güne kadar yeni ve beklenmedik bir yıldız doğmazsa Erdoğan seçimi alacaktır.
Tarih notu: 2023 cumhurbaşkanlığı seçimleri yasal son tarihten bir ay erkene alınarak 14-28 Mayıs tarihlerinde yapıldı. Türk münevveranının oy birliğiyle CHP galibiyeti beklediği seçimi Erdoğan kazandı.