Erdemin zirvesi erdemsizlik midir
Pazar Sohbeti
26 Şubat 2023
0:00
0:00
anahtar kelimeler
metin
Yolculuk notları.
Arnavutluk gezimizin doruk noktası Arnavutluk’un en güneyinde, Yunan sınırına yakın bir yerde, hiç turistik kaynaklarda adı geçmeyen bir Bektaşi tekkesiydi. Bayağı berbat toprak yollardan gidilen, ulaşımı zor bir yer. Bir fotoğrafını gördüm, burayı görmeden olmaz dedim, aradık, bulduk. Issız, sakin bir dağ başı. Bir zamanlar bakımlı olduğu anlaşılan, şimdi biraz hüzünlü, büyük bir Akdeniz bahçesi içinde, eski Rum manastırları gibi, yüz küsur yıllık bir taş yapı. Hatta manastırdan mı çevirilmiş diye düşündüm, ama değilmiş. Enver Hoca zamanında kapatılmış, askeriyeye verilmiş, dergahın ileri gelenleri hapsedilmiş veya öldürülmüş. Şimdi içinde tek bir genç derviş yaşıyor. Sanırım o da sevindi insan yüzü gördüğüne. Uzun uzadıya sohbet ettik. İngilizce konuştuk. Tek tük Türkçe de biliyordu, ama konuşacak kadar değil. Etraftaki bütün köyler Yunan köyü olduğu halde Yunanca bilmiyordu. “İlgilenmedim” diye vurguladı. İra’nın Yunan olduğunu duyunca hafifçe yüzü buruştu.
Adı Melani Tekkesi diye geçiyor. Melani neymiş konusunda bir türlü bir netliğe kavuşamadık. Acaba Melami tekkesi mi sorusu doğal olarak ilk dakikadan itibaren aklımdaydı. Fakat bunu kaç türlü sorduysam derviş arkadaştan doğru dürüst bir cevap alamadım.
Melamilik nedir biliyorsunuz değil mi? Melamet veya Melamilik bir tarikat değil, İslam tarihinde 13. yüzyılda zuhur etmiş bir fikir akımı. Çeşitli tarikatları kuvvetle etkilemiş bir düşünce çizgisi. Düşünebileceğiniz en radikal ahlak teorisi. Benzer fikirler Batı’nın mistik geleneğinde de mevcuttur, Hindistan’da haydi haydi mevcuttur. Temel fikir şu: Erdem, her zaman ikiyüzlüdür. Erdemli olmaya çalışmak ve kendi erdemini vurgulamak, erdemini sergilemek, erdemli davranışlarda bulunmak, bir kibir eylemidir. İnsan bunu, başkalarını aşağılamak amacıyla yapar: Ben erdemliyim, senin erdemin yetersiz, ben senden üstünüm! O yüzden bana saygı göstermen gerekir. Bak, yoksullara sadaka veriyorum, oruç tutuyorum, namazda ön safta duruyorum, her sözümde Allah’ı anıyorum, çünkü erdemliyim. Bak deprem oldu, hemen bütün eski giysilerimi gönderdim, çünkü erdemliyim. Ve o yüzden erdemsizlerin amansız düşmanıyım...
Bu arkadaşlar demişler ki, gerçek erdeme ulaşmak için, erdemin ötesine geçmek lazım. Kınanmak lazım. Rezil ve rüsva olmak lazım. Halk seni aşağılasın ki egon kırılsın. Günahkar ol, suç işle, aşağılan, çünkü asıl erdem günahkarın erdemidir. Günahkarlık, egoyu alt etmenin yegane yöntemidir.
Düşünebiliyor musunuz bunu? Bu korkunç radikallikte bir söylem. Kimi anımsatıyor bize? Jean-Paul Sartre’ı. Sartre’ın Saint Genet diye bir kitabı vardır. Jean Genet kriminel bir kişi. Hırsızlık, adam yaralama, eşcinsel fahişelik gibi işlerde bulunmuş, hayatının büyük bir kısmını cezaevinde geçirmiş ve alabildiğine düşkün insanları anlatan olağanüstü romanlar yazmış. Sartre’ın kitabı, bu suç makinesi olmuş adamın ne anlamda bir yüksek erdemi temsil ettiğine dairdir. Kafa siken bir kitaptır. Çok uzun yıllar önce, lise sondayken okumuştum ben bu kitabı. Görüyorsunuz, kötü kitaplar okumak insanları ne yollara düşürüyor.
Melamilik işte böyle. Abdülbaki Gölpınarlı’nın bu konuda bir kitabı var. Onu da yıllar önce okudum, tam hatırlamıyorum. Değerinden şimdi emin olamıyorum. Gerçi Gölpınarlı kültürlü bir yazardır, dürüsttür. Bugün Melamilik nedir diye internete baktığınızda yüzlerce İslami sitede vıcık vıcık riyaya bulaşmış ucuz ilmihal metinleri buluyorsunuz. Onlarrr toplumun değerlerine değil Allaah’a önem verirler, kalpleriniii maddi alemin kıymetlerinden ayırarak, takva ve ibadet ileee dıdı dıdı dıdı. Dünyanın en radikal ahlak teorisini ucuz elyaf yastıkla boğan şeyler. Doğru dürüst bilgi bulabilmek için İngilizce metinlere bakmanız lazım. Türkçede İslami düşünce hakkında akıl-mantık çerçevesinde bir şey bulmak zor.