Bu çok doğru değil. Akraba evliliği özellikle İran kültürünün bir tezahürü. İslam öncesi devirde, Zerdüşt töresinde, bütün eski dünyada bilinen bir gerçek bu. İran dininde veya eski İran kültüründe kardeş evliliği meşru ve mübah sayılıyor. Özellikle aristokrat sınıflarda kardeş evliliği teşvik ediliyor. MÖ 6. yüzyıldan itibaren Pers Krallığı Orta Doğu’da büyük bir emperyal yayılım sağladığında, yani Anadolu’yu, Mısır’ı ve Afganistanlara, Pakistanlara kadar olan ülkeyi fethettiğinde ve kendi kurumsal yapısını empoze ettiğinde, bu ülkelerde de akraba evliliği, en azından birinci kuzen evliliği yaygın kabul gören bir norm haline geliyor. Duymuş olmalısınız, Mısır firavunları kız kardeşleriyle evlenmeyi bir devlet politikası olarak görürlerdi. Erken Mısır döneminde değil, Pers fethinden sonraki dönemde böyle. Hatta Yunan firavunları zamanında, ta Kleopatra ile erkek kardeşi Ptolemaios’a kadar Mısır hükümdarları kardeş evliliği yapmış. Soyun saflığının böyle korunacağına kanaat getirmişler. Yahut, daha gerçekçi bir yaklaşımla, mülk ve mirasın parçalanmasının önüne böyle geçmişler.

Türkiye’de akraba evliliği eski İran imparatorluğunun etki alanı dahilinde, yani Fırat’ın doğusunda yaygın bir adettir. Fırat’ın batısında nispeten enderdir. Bildiğim kadarıyla Arap ülkelerinde de akraba evliliği yaygın bir şey değil. Buna karşılık İran’da son derece yaygın, Afganistan’da yaygın, Pakistan’ı bilmiyorum. Özetle İslam’la ilgili bir gelenek değil, eski İran kültürüyle ilgili bir gelenek.

Doğru mudur, yanlış mıdır? Bilim insanları bize aman, aman, sakın, çünkü genetik bilmem ne diyerek birtakım gerekçeler sunuyorlar. Öte yandan şu kuralı aklınızdan çıkarmayın. Bilimsel denilen bir veri şayet ahlaki ve kültürel önyargıları kuvvetle destekliyorsa o verinin doğru olma ihtimali zayıftır. Örneğin sünnetin adet olduğu bir kültürden gelen birileri, sırf tesadüf tabi, Yahudi veya Müslüman, size kalkıp bilimsel araştırmalar sonucunda şu şu şu istatistikler gösteriyor ki sünnet olmayanların hepsi penis kanseri olup kıvrana kıvrana ölüyor dese bence çok fazla kulak asmayın. Çünkü inanmak istiyor bir şeye. İnanmak isteyenin önünde hiçbir kuvvet duramaz. Bir kere inanmaya karar vermiş olan bir insan ne eder eder mutlaka kendisine yarayan istatistikleri ve argümanları ve matematiksel hesapları bulur. Onun gibi, kardeş ve akraba evliliğinin insan soyunun büyük bir bölümünde, birçok kültürde, Avrupa kültüründe, Çin kültüründe yasaklanmış olması, bu yasağın bilimsel, biyolojik bir temeli olduğunu göstermez.

Genetikçilerin ileri sürdükleri birtakım gerekçeler var. Makul görünüyor bu gerekçeler. Regresif genlerin akraba evliliklerinde ön plana çıkma ihtimali daha yüksek. Dolayısıyla sakat doğum vesaire olabilir. Mümkün. Belki öyledir. Yalnız unutmayın, yakın akrabamız olan şempanzelerde ve gorillerde böyle bir yasak yok. Kardeşler arasında çiftleşme gayet yaygın ve şempanzelerle gorillerin bu durumdan zarar gördüklerine dair ben henüz bir araştırma ve soruşturma görmedim. Yani pardon ama, insanlarda regresif megresif oluyorsa kedilerde niye olmuyor? Nesi farklı ki kedilerin?

Şimdi tabii olacakları biliyoruz. ‘Tartışmalı yazar Nişanyan bu sefer de ensesti övdü’ diyecekler. Olsun, desinler. Biz de güleriz.