Eleşkirt’ten Katolik Ermeniler niye gitmemiş, Palu’dan niye gitmiş
Pazar Sohbeti
15 Ocak 2023
0:00
0:00

metin

Okuma notları.
O kadar dipsiz bir kuyu ki, bilgi dünyası. Yine Türkiye’nin eski coğrafyası ile ilgili bir çalışmaya daldım iki aydan beri. 1902 yılında basılmış ansiklopedik bir eseri çeviriyorum, ama her maddesine yorum ve açıklama yazmam, her cümleyi bir şekilde kaynağa inip kontrol etmem gerekiyor. Mesela demin bu amaçla 1831 senesinde Erzurum, Ağrı, Kars taraflardan İran’a geçmiş olan bir Amerikalı misyonerin gezi notlarını karıştırıyordum. Tek bir şeyi doğrulamak için metne giriyorsun, sonra kendini tutamayıp devamını da okuyorsun.
Eğlenceli bir kitap. Eli Smith isimli bir Amerikalı Protestan, vaizlik yapmak üzere bölgeye gelmiş ama seyahatname yazmış. Komik hadiseleri yakalama becerisi olan bir yazar. Eleşkirt’in Molla Süleyman köyünde Ermeni papazın evinde geçirdikleri geceyi anlatıyor. Çok iyi misafirperverlik görmüşler. Yer altında ahırı varmış, ahırda yatırmış misafirlerini. Ahırda 60 tane inekle birlikte nefes almak mümkün değildi diyor. Sadece bir tane el büyüklüğünde delikten hava giriyor. Oradan da içeriye buz gibi soğuk giriyor ve yağmur gibi üstümüze rutubet yağıyor. İçeri çekilsek havasızlıktan öleceğiz. Burnumuzu deliğe dayadığımızda üstümüze yağmur yağıyor, öyle bir gece geçirdik diyor.
Ev sahibi Katolik Ermeni papazı, fakat Kürtçeden başka dil bilmiyor, tercüman vasıtasıyla anlaşmışlar. Mesela buradan şöyle bir detay yakalıyorsunuz. Bütün o yöre, yani Ağrı Eleşkirt yöresinin Ermeni halkı 1829’da kitlesel olarak Rusya’ya göçmüştü. Bu olaydan iki sene sonra yazmış gezi notlarını. Bütün köyler terk edilmiş, çoğu bomboş, harabe, ıssız, güvenlik yok, ortada haydutlar kol geziyor. Fakat bu köyün halkı kalmış. Neden kalmış? Çünkü orası Katolik Ermeniymiş, Katolik oldukları için Rusya’ya gitmemişler. Hatta normal Ermenilerden de bazı kalanlar varmış, Papaz Efendi onları hükümete şikayet etmiş, ya Katolik olsunlar ya da siktirip gitsinler diye. Mesela bu da bir detay. Kimin aklına gelir ki?
Halidi Nakşibendi şeyhlerinin bölgedeki etkinliğini bilmeden mesela Ermeni ve Kürt illerinin 19. yüzyıldaki tarihini anlamak mümkün değil. İlki biliyorsunuz Seyyid Taha’dır. 1820’lerde Şemdinlinin Nehri kasabasına yerleşti, orada bir dergah kurdu ve oradan hareketle tüm Hakkari yöresine ve Kuzey Irak’a hakim oldu. Hatta oğlu Seyyid Ubeydullah, İran’a savaş açtı bayağı. Üç dört kuşak boyunca Şemdinli’yi az çok bağımsız beylik olarak yönettiler. Onun halifelerinden Şeyh Sıbğatullah Arvasi, Hizan’a hakim oldu ve ailesi Hizan’da bugüne dek süren bir egemenlik alanı oluşturdu. Bir diğer halife, Şeyh Ali Sebti, Palu’da bir cemaat kurdu ve oradan hareketle babadan oğla geçen bir silsile oluşturdu. Torunu 1925 Kürt isyanının lideri Şeyh Said’dir.
Ayrıntıya girdiğimiz zaman şunu görüyorsunuz, bu kişilerin muazzam bir şekilde etki kazanmalarının temelinde Ermeni Kilisesine karşı verdikleri mücadele var. Ermeni Kilisesinin bölgedeki etkinliğini kırmışlar, mülklerini zaptetmişler. Öyle anlaşılıyor ki bölgedeki fakir ve topraksız Ermenilerin bir bölümü bu şeyhlerin peşine düşmüş, onların etkisi altına girmiş, onların militanı haline gelmişler. Var olan Ermeni toplumsal yapılarına karşı bir mücadelenin içine girmişler.
Palu 1840’lara kadar ağırlıkla Ermeni nüfusu olan bir yerdi. Kürt bey sülalesi tarafından yönetilirdi. Kasabada Türk veya Türkleşmiş bir mülk sahibi sınıf da vardı. Orada Şeyh Ali Sebti zuhur ediyor. Eski Palu kasabasının kuzey tarafında, kalenin arkasında, daha çok Bingöl göçmeni Zaza nüfustan oluşan ve kısa zamanda çok büyüyen bir mahalle oluşuyor onun egemenliği altında. Kasabanın Ermeni halkı 1850’lerde, 60’larda, burası artık yaşanmaz oldu diyerek göçüyor. Adana’ya, Mersin’e, Harput’a gidiyorlar, orada daha medeni yaşam imkanları bulma umuduyla. Hizan’da buna benzer bir süreç görüyorsunuz. Bu hadiselerin sosyolojik temeli, üzerinde çok az durulmuş bir konu. Neden var olan sosyal düzen parçalanıyor ve onun yerine Kürt şeyhlerinin önderliğinde yeni bir siyasi denge oluşuyor? Bir süre sonra bu dönüşüm büyük altüst oluşlara, katliamlara yol açacak. Bunlar pek bilinmeyen konular. Detaya girdiğin zaman çok şey öğreniyorsun. Keşif yolculuğu gibi bir şey.